BEYAZ SUÇ

~ 26. BÖLÜM ~

Alya KOÇER

Arabayı deponun önünde durdurduğumda Efe'yle birlikte arabadan indik. Efe'nin kolumdan tutmasıyla durdum. Ona döndüğümde yanağımdan öpüp geri çekildi. Dişlerimi sıkarken sakince bekledim.

" Bar açacağım mekanı buldum. Bir göz atıp geleceğim. " dedi. Burada bar açması iyi olmuştu. Başımı salladım. Efe'nin arabası gelince binip gitti. Bende içeriye girdim. Mete dövüş eğitmeniyle, Merih ise silah eğitmeniyle çalışıyordu.

Mert hâlâ gelmemişti. Kapı açılıp içeriye Poyraz girdi. Hızla yanıma geldi. Elindeki dosyaya baktım. Ben bir şey istememiştim.

" Merih birini araştırmamı istedi ona mı vereyim? " diye sordu.

" Ben veririm. " deyip dosyayı elime aldım.

Nefes Sarp. Bir kızı araştırmıştı. Aşık mı olmuştu? Dosyayı masanın üzerine koydum. Bar bölümüne gittim. Canım sıkılmıştı. Bira alıp yudumlamaya başladım.

Şişe elimde Mete'nin olduğu bölüme ilerledim. Adama karşılık vermeye çalışıyordu. Adam ise her yaptığı hareketi geri savuruyordu.

" Refleksleri gelişmemiş ilk çalışmaya oradan başlayın. " dediğimde ikisi de bana dönmüştü. Mete bir şey demeden bana bakıyordu. Arkamda birinin olduğunu hissettim. Birden dönüp elini döndürdüm.

" Küçük kardeşim? " diye sordum. Elini bırakıp Mete ve eğitmene döndüm. Ağızları aralanmış bir şekilde bana bakıyorlardı. Onların şaşıracağı kadar büyük bir hareket değildi. Mert sızlanmaya başladı.

" Sessiz gelmiştim lan ben? " diye sızlanmaya devam etti. Gözlerimi devirdim.

" Hadi git çalışmaya başla. " dedim kaşlarım çatılırken. Ellerini teslim olur gibi kaldırıp odasına ilerledi. Mete'ye döndüm.

" Reflekslerini geliştirmezsen zaman kaybedersin. Zaman kaybedersen canın yanar. " dedim net bir sesle. Arkamı dönüp elimdeki birayı yudumlamaya devam ettim. Koltuklara çöküp oturdum. Dosyayı elime alıp incelemeye başladım.

" Onu ben alabilir miyim? " deyince kaşlarım çatıldı. Bakışlarımı Merih'e çevirdim.

" Hiçbir şey gözümden kaçmış değil. Nefes denilen kızla ne oldu anlatacaksın. " dedim itiraz istemeyen net bir sesle. Derin bir nefes verip yanıma oturdu.

Merih Poyrazdan bir şey istemezdi ki Arat Beyle kavga etmiş olmalıydı? Merih derin bir nefes alıp kafasını ellerinden kaldırıp gözlerini gözlerime dikti.

" Sahile gitmiştim kayalıklarda otururken ağlama sesleri geldi kulağıma. Ağlıyordu yanına gittim. İlk başta beni tersledi sonra konuştuk. Sadece merak ettim. "

Derin bir nefes verdi. Başımı eğip güldüm. Merih kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Gülümsemeyi kesip ifadesiz bakışlarıma Merih'e çevirdim. Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.

" Seviyor musun? " diye sordum. Ağzını araladı. Ağzını kapatıp tek kaşını kaldırdı.

" Ben mi? O tipin neresini beğeneyim ben?! " deyince dosyayı açıp kızın resmine baktım. Kız güzeldi. Kızın ilişkisiyle ilgili bir bilgi yazmıyordu. Kızıl saçları mavi gözlerine çok yakışıyordu. Kemikli yüzü onu olgun gösteriyordu. Merihle aynı yaştaydılar.

" Bence tam tersi gibi geldi? Kız sana bakmamış olmasın? " dediğimde gözlerini kısarak bana bakmaya başladı. Omuz silktim.

" Tamam biraz dikkatimi çekmiş olabilir. "

" Biraz mı? " Gözlerimi devirip bira şişesini masaya bıraktım. Mert o sıra yanımıza geldi. Koltuklara çöküp gözlerini kapattı.

" Çok yoruldum! " deyince gözlerimi devirmemek için savaş verdim ve kazandım. Merih'e dönüp imalı bakışlar attım. Gözlerini devirdi. Mete yanımıza gelip ayakta dikilmeye başlayınca ona döndüm. Başını eğmiş bir şekilde yere bakıyordu.
" Mete otur. " dediğim gibi yerinde sıçradı. Hemen tekli koltuğa çöktü. Mert kendini toparlayıp Merih'e bir bakış attı.