~ 52. BÖLÜM ~

1.8K 87 25
                                    

Media: Mesih Doğan

URZA KESKİN

Canımın acıdığını hep hissediyordum. Nefes almakta zorlanıyordum. Yüzümü tekrar buruşturmadan edemedim. Nefes alış veriş sesleri duyuyordum ama ses yoktu. Elimin üstündeki eli hissediyordum. Gözlerimi araladığımda başını elime eğmiş Mesih'le karşılaştım. Elimi oynattığımda hızla doğruldu. Gözlerimiz buluştuğunda yüzümü dikkatle inceledi. Elini sıktığımda kaşları çatıldı.

" Bir yerin mi acıyor? Merih doktor çağır! " Elini daha sert sıktım. O sırada Merih koşar adımlarla odadan çıkmıştı. Oturduğu yerden kalkıp yatağın kenarına oturdu. Elim hâlâ avcunun içindeydi. Diğer elini yanağıma koyup yavaşça okşadı.

" Git-mek isti-yoru-m " Sesim kesik kesik çıkmıştı. Boğazımdaki acı arttığında gözlerimi yumdum.

" Alya konuşmayacaksın. Bandajlar çıkana kadar buradayız ve sen konuşmayacaksın! " diye sesini yükselttiğinde kaşlarımı çattım.
Dudaklarımı araladığımda Merih ve doktor içeriye girmişti. Mesih elimi bırakıp kalktı. O sırada Uraz da içeriye girmişti. Doktor dosyaya bakıp bana döndü.

" Gi-de-ce-ğim " dedim kesik kesik. Doktor şaşkınlıkla ağzını araladı.

" Nefes alırken hâlâ vücudunuz titriyor. Titremeler azalmadığı sürece sizi bırakamam. " deyip üzgünce baktı. Bakışlarım sertleşirken gözüm seyirdi. Merih hemen yanıma oturup dikkatle bana baktı.

" Abla lütfen sadece birkaç gün. "

Merih'in şişmiş gözlerine dikkatle baktım. Ağlamıştı. Gözlerimi 'tamam' anlamında yavaşça açıp kapattım. Gülümsediğinde dudaklarım kıvrıldı. Doktor odadan çıktığında bakışlarımı Uraz'a sabitledim. Gözlerini kaçırıp doktorun peşinden dışarı çıktı. Görüş açıma Timuçin girdiğinde kaşlarım tekrar çatıldı.

" Geçmiş olsun kardeşim. " deyip ensesini kaşıdı. Bir şey diyemeden yüzüne bakmaya devam ettim. Derin bir nefes alıp dışarı çıktı. Merihde kalkıp peşinden gittiğinde
Mesih'le yalnız kaldık. Ona baktığımda yorgun görünüyordu. Yatakta kayıp Mesih'e yer açtım. Hafif yan döndüğümde yatağa uzanıp kollarını belime sardı. Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim. Saçlarıma uzun bir öpücük bıraktı.

" Sana bir şey olacak diye çok korktum be hatun. Karanlık ilk defa yalnız kalmaktan korktu. " Bir şey demeden onu dinledim. Cevap veremedim. Düzenli nefes alış verişini duyuyordum. Yorgundu , çok yorgundu. Kendimi uykuya bıraktım.

1 hafta sonra

Koca bir hafta boyunca bu salak yerde kaldım. Artık buradan gitmeliydim. Titremelerim azalmıştı. Bazen titrediğini anlamıyordum bile. Koltukta uyuya kalmış Mesih'e baktım. Her kaçma girişimimde yine zorla buraya getirilmiştim. Bu sefer öyle bir şey olmayacaktı. Yataktan kalkıp ayakkabılarımı giydim. Kendi kıyafetlerimi giymiştim. Burada durmayı bu şartla kabul etmiştim. Aslında Merih'i öyle gördüğüm için kabul etmiştimde neyse.

Yanımdaki çekmeceyi yavaşça açtım. Telefonumu ve arabamın anahtarını alıp kapıya yöneldim. Mesih'e tekrar baktım. Uyanmamıştı. Boğazımdaki bandajlar sinirlerimi bozuyordu. Hastane sinirlerimi bozuyordu. Kapıyı yavaşça açıp odadan çıktım. Koridoru hızla geçerken merdivenlere yöneldim. Bara gidip içmeliydim. Bir haftadır ağzıma sürmüyordum. Bu canımı sıkıyordu. İkinci katta olduğum için kısa sürede aşağıya indim. Dışarı çıktığımda soğuk hava beni karşıladı. Otoparka ilerledim. Anahtara bastığımda arabam kendini belli etti. Hızlı adımlarla yanına ilerledim. Arabama binip hemen çalıştırdım.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin