~ 67. BÖLÜM ~

1.1K 57 14
                                    

Urza Keskin

" O döndü. " Mesih başka bir şey söylememişti. Kim dönmüştü hiçbir fikrim yoktu. Şeytan'ı uyandıracak kim gelmiş olabilirdi. Gözlerimi yumup derin bir nefes aldım.

" Kim döndü? " diye sordum yavaşça. 

" Önemli biri değil. " dedi dişlerinin arasından. Şeytan uyanıyordu. Yeşil gözleri parlıyordu.

" Mesih. " dedim gözlerine bakarak. 'Anlat' demeye çalışıyordum. Gözlerini yumup derin bir nefes aldı.

" Düşmanım. " dedi sert bir sesle. Düşmanı olduğunu anlamıştım. Merak ettiğim kim olduğuydu. Bir eli belime giderken beni kendine çekti. Gözlerine bakmayı sürdürdüm. Dudaklarını şakağıma bastırırken derin bir nefes aldı. Dudakları uzaklaştığında hızla depoyu terk etti. Saçlarımı geri atıp masadaki bira şişesini dikledim.

Bara gitmeliydim. Depodan çıkıp arabama bindim. Hızla depoya sürerken Mesih'i düşünmemeye çalıştım. Hızımı arttırırken müziğin sesini açtım. Barın önüne geldiğimde her zamankinden daha kalabalık olduğunu fark ettim. Bara yaklaştığımda Poyraz yanıma yaklaştı.

" Patron , Giray yukarda. " Başımı sallayıp merdivenlere yöneldim. Onu satan ailesinin intikamını almak istemesi tam bir saçmalıktı. Ofise girdiğimde bakışlarım Giray'ı buldu. Tekli koltukta oturuyordu. Kapıyı kapattığımda irkilerek bana döndü. Ne düşündüğünü merak etmiştim. Karşısındaki koltuğa oturduğumda bakışlarını yüzümde gezdirdi.

" Özür dilerim. " Kaşlarım çatılırken hareketlerini kontrol ettim. " Cenk bana her şeyi gösterdi. Peşlerini bırakacağım. " diye devam ettiğinde ifadesizce suratına baktım.

" Başka bir şansın yok zaten. " Bir şey demeden önüne döndü. Sağ ayağımı masaya yaslarken bakışlarımı üzerinden çekmedim.

" Gece yarısı yarışa gideceğim , sende geleceksin. " Bakışları bana döndüğünde gözlerinin parladığını fark ettim. Tebessüm ederken başını salladı.

" Yarın dövüşeceksin. " Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Saçlarımı geri atıp derin bir nefes verdim.

" Nasıl yani? " diye sordu anlamazca.

" Yarın dövüşeceksin. " dedim kelimeleri bastıra bastıra. Birkaç dakika bir şey söylemeden bana baktı.

" Tamam. " dedi kararlı bir ses tonuyla. Bir şey söylemeden hareketlerini izlemeye devam ettim. Durmadan ayağını sallıyordu. Gözleri bir yere odaklanıyordu ve saçlarıyla oynuyordu.

" Gel. " Ayağa kalkıp kapıyı açtım. Arkamdan geldiğini biliyordum. Beklemden koridoru geçip merdivenlere ulaştım. Yavaş adımlarla merdivenleri inerken arkamdan geliyordu. Merdivenler bittiğinde koridorda ilerlemeye başladım.

Barın kapısının önüne geldiğimde Mete kapıyı açtı. Yüksek sesteki müzik kulağıma dolduğunda kaşlarımı çatıp içeriye girdim. Locaya ilerlerken bakışlarımı etrafta gezdirdim. İç içe girmiş ve yiyişen bedenler. Kendini dans etmeye adamış bedenler. Gözlerim localarda gezerken Merih ve Elis'in burada olduğunu fark ettim. Öpüşüyorlardı. Gözlerimi devirip önümü açan insanlar arasında ilerledim.

Locaya girip yerime oturduğumda üzerimdeki bakışları umursamadım. Garson önüme bardak ve viski şişesini bırakıp ufak bir baş hareketiyle hızla uzaklaştı. Viski şişesini alıp iki bardağı doldurdum. Kendi bardağımı aldığımda Giray'a bardağı işaret ettim. Tereddütle bardağı alıp yudumlamaya başladı. Bardağı kafama dikip boğazımı yakmasına izin verdim. Yenisini doldurup arkama yaslandım. Bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladım.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin