~ 78. BÖLÜM ~

641 37 11
                                    

Urza Keskin

Sesler kafamın içinde büyük bir etki yaratırken kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Gözlerimi açıp abime baktım. Merihle birlik olmuş çocuğa sorular soruyordu. Gözlerimi devirip Mesih'e  baktım. Geldiğinden beri ses çıkarmadan olanları izliyordu. Maraz ise halindan memnun gibiydi.

" Abi! " dedim uyarır bir ses tonuyla. Uraz bana dönerken Merih kollarını göğsünde birleştirip arkasına yaslandı.

" Hastaneyi aradım çocuk benimle geliyor. " Tane tane söylediği cümleyi bitirdiğinde ayağa kalktı. Maraz'a bakmamaya çalıştım çünkü şuan bana baktığını biliyordum. O gözlerde hayal kırıklığı ve korkuyu göreceğimi biliyordum.

" Abi.  "

" Urza bu konu burada bitti! Yeter artık her yardıma ihtiyacı olanı koruyamazsın! Kendine gel! Çocuk hastaneye gidecek ve iyileştikten sonra okula devam edecek! Her şeyi ayarladım. Bir daha böyle bir şey olmayacak! " Dişlerimi sıkarken derin soluklar aldım. Suratını ne kadar dağıtmak istesemde kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Maraz'a baktığımda bir şeyler mırıldanıyordu.

" Yürü! " Uraz Maraz'a işaret verdiğinde derin nefesler almayı sürdürdüm. Maraz ayağa kalkıp yavaş adımlarla kapıya ilerledi. Abim arkasından ilerlerken bir anda durup bana döndü. Bakışları sanki 'önemli değil' der gibiydi. Gülümseyip elini salladığında tebessüm ettim.

Ne dram yaptınız..

Abim Maraz'ı ilerlemesi için dürttüğünde Maraz hızla ofisten çıktı. Abim bana son bir bakış atıp hızla dışarı çıktı. Adamlarımdan biri kapıyı kapattı. Kapanan kapıya kısa bir bakış atıp önüme döndüm. Merih telefonundan başını kaldırıp ofisi terk etti. Bir şey söylememesi onun yararına olmuştu. Ayağa kalkıp cama yaklaştım. Ormana kısa bir bakış atıp Mesih'in yanına ilerledim.

" Durdurabilirdin. " Biliyordum. İstesem onu durdururdum. Götürmesine izin vermezdim ama abim haklıydı.

" İyileştiği zaman onu geri getireceğim. " Bir şey söylemediğinde kucağına oturup ayaklarımı koltuğun kol kısmından sarkıttım. Kafamı boynuna gömdüğümde kollarını belimi sardı. Gözlerimi yumup düşünmemeye çalıştım.

Ne kadar da dramatik!

Kendimi sıkmayı bırakıp Mesih'in kokusuna odaklandım. Beni sakinleştirecek olan o kokuya. Burnumu tişörtüne gömüp kokusunu içime çektim. Saçlarıma konan uzun bir öpücükle gözlerim kendiliğinden kapandı.

İğrenç!

Gözlerimi aralarken sakin olmayı denedim. Boş boğazın tekiydi! Beni sinir etmek dışında bir şey yapmıyordu. Omzundaki kafamı hafif çekip yüzüne baktım. Boş gözlerle ileriye bakıyordu. Elimi yanağına koyduğumda gözleri yavaşça bana döndü. Boş bakışları değişirken kafasını çevirip avcumun içini uzunca öptü. Parlayan gözleri tekrar gözlerimi bulduğunda sakallarını okşadım.

Yeşil gözlerine yansıyan gözlerimi görüyordum. Gözlerim gözlerinin yansıması gibiydi. Sarkıttığım bacaklarımı çektiğimde kalkmama yardım etti. Sağ bacağımı diğer tarafa attığımda belimdeki ellerini sıkılaştırdı. Kollarımı boynuna doladığımda beni kendine daha çok çekti. Yüzlerimiz arasında çok az bir mesafe vardı. Gözlerine bakmayı sürdürürken aralık olan dudaklarımdan titrek bir nefes dışarı çıktı. Koyulaşan yeşilleri yavaşça dudaklarıma indi.

Yüzlerimiz arasındaki kısa mesafede kapanırken dudakları dudaklarımı buldu. Yavaş başlayan öpüşü benim karşılık vermemle hızlandı. Ensesindeki saçlarıyla uğraşırken sırtım bir anda koltukla buluştu. Dudaklarım saniyeliğine bile ayrılmazken nefesi nefesime karıştı. Gözlerimi araladığımda hafif geri çekildi. İkimizinde göğsü hızla inip kalkıyordu. Bakışlarını dudaklarımdan çekip gözlerime çıkardı. Anlına düşen saçlarında bakışlarımı gezdirdim.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin