~ 36. BÖLÜM ~

1.7K 150 11
                                    

Alya Koçer

Ona karşı yaptığım şeylerin bir anlamı yoktu. En azından benim için. İstediğimi almıştım. Pusat'ın arkasından iğrenerek bakarken Merih'in anladığını biliyordum.

" Mert'e bir şey söyleme. Kaçıracağın günü sana söyleyeceğim. " dediğimde başını sallamakla yetindi.

" Niye ona seviyormuşsun gibi davranıyorsun? " diye sorduğunda derin bir nefes aldım.

" Bu iş bitene kadar. " dediğimde kaşları çatıldı. Yaptığım şeyden hoşlanmıyordum. Ayağa kalkıp kapıya ilerledim Merih de peşimden geliyordu.

Pusatla öpüşmemizden sonra hiçbir şey olmamıştı , olamazdı. Bana annemin katilini söylediğinde sinirlenmiştim. O adamı kendi ellerimle öldürecektim. Kardeşlerimi ve beni annesiz bırakmıştı. Pusat'a güvenmiyordum ama onun tek şansım olduğunu biliyordum. Bara indiğimde Pusat'ın yanına ilerledim. Merih bar bölümüne ilerliyordu. Derin bir nefes alıp bakışlarımı değiştirdim. Pusat'ın yanına oturdum. Bakışlarını üzerimde gezindi. Gözlerinde ne kadar yapmacık davrandığını fark ettim. Bende öyle davranıyordum ama ben belli etmiyordum.

" Niye rol yapıyorsun? " diye sordum. Oyun oynamak beni sıkıyordu. Yamuk bir şekilde güldü.

" Sen öyle davranmıyor musun? " dediğinde kaşlarımı çattım. Devam etti. " Babamı öldürebilmem için sana ihtiyacım vardı. " dediğinde sırıtıp oturduğum yerde biraz daha yayıldım. Yüzümü ifadesizliğe bıraktım.

" İkimizinde istediği bir şey var. " deyip masadaki viskiyi kafama diktim. Cümlemi tamamladı. " Babamın ölmesi " gülümsedim. Pusat etrafa bir bakış atıp tekrar gözlerime baktı.

" O zaman artık rol yapmamıza gerek yok. " deyip ikinci bardağı kafama diktim. Başını salladı.

" Anlaşma yapalım? " dedi sorar gibi tek kaşımı kaldırdım.

" Baban ölünce eline ne geçecek? " diye sorduğumda beklemediği yüz ifadesinden belli oluyordu. Bardağından bir yudum aldı. " Her şeyi " dedi kısaca. Sırıtırken ikinci bardağımı bitirdiğimde elimi uzattım. Elimi sıkıp başını salladı. Elimi yavaşça çektim.

" Seni sevmediğim anlamına gelmiyor. " dediğinde dikkatle ona baktım. Bunu beklemiyordum.

" Biliyorsun seni sevmiyorum. " dediğimde burukça gülümsedi. Başımı barda gezdirirken Merih'in birine kötü bakışlar attığını gördüm. Bakışlarını takip ettiğimde Nefes'i bir adamın kucağında gördüm. Bunu beklemiyordum işte.

Merih adamın kucağından Nefes'i çekip aldı. Adama yumruk atmaya başladığında ayaklanmıştım. Yanlarına yaklaştığımda Poyraz barı boşaltıyordu. Pusat Nefes'in yanına ilerledi. Adamın yüzü kandan görünmeyecek derecedeydi. Şimşek ve Poyraz'a baktığımda Merih'e ilerlemeye başladılar. Merih'i adamın üzerinden zorla aldılar. Belimdeki silahı çıkarıp adama iki el ateş ettim.

" Oyun başlasın! " dediğimde herkes bana dönmüştü. Pusat ve Merih mesajı aldı. Merih ayağa kalktığında yanına yaklaşıp kulağına eğildim. O sırada da Nefes'i bayıltıyorlardı.

" Nefes senin. Ben yanınıza gelene kadar oradan çıkmayacaksınız. Merih sana güveniyorum. " deyip hazırlattığım arabanın anahtarlarını çıkarıp eline koydum. Başını salladı. Pusat Nefes'i arabaya taşıyordu. Şimşek de Merih'le gidecekti. Şimşek'e baktığımda anlamış gibi başını salladı. Oyun Başlasın.

Merihler gideli bir gün oluyordu. Şuan Mustafa'nın barının önündeyiz. Pusatla konuştuğumuz gibi ilk adamlarım başlayacaktı. Bugün bar boş olacaktı ve bu bizim için iyi olmuştu. Adamlarıma işaret verdiğimde hepsi harekete geçti. Yirmi adamım kapıdan girerken diğer yirmi kişi de diğer kapılardan ve bölmelerden içeri giriyorlardı. Toplam kırk adamım şuan içerideydi. İçeriden sesler gelmiyordu.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin