~ 75. BÖLÜM ~

872 50 7
                                    

Merih Akar

Başımın ağrısıyla yüzümü buruşturdum. Elim başıma giderken gözlerimi araladım. Odamın tavanıyla kısa bir bakışmaya girdim. En son çalıştığımı hatırlıyordum. Diğer kolumdaki serumu fark ettiğimde derin bir nefes aldım. Yatakta doğrulduğumda onu fark ettim. Cam kenarına yaslanmış , kolları göğsünün altında bağlı bir şekilde dışarıya bakıyordu. Bana kısa bir bakış atıp yavaşça döndü.

Sinir yükleniyor...

" Seni şuan dövmek istesemde bunu yapmayacağım. Bir daha salakça bir hareket yaparsan dayak yemekten bayılırsın! " Ablamı iyi tanıyordum. Yavaşça gülüp saçlarımı karıştırdım. Kaşlarını çatarak bana bakmayı sürdürdüğünde boğazımı temizleyip ciddileştim.

" Bende seni seviyorum ablacım. " Gözlerini yumup sinirli bir nefes aldı. İçimden gülerken ifademi sabit tuttum.

" Yarın dövüşeceksin. İyi dinlen. "

Gözümü açıp kapatıncaya kadar odadan çıkmıştı. Serumu kolumdan çektiğim gibi yataktan çıktım. Ben daha hazır değildim! Ablamı kaybetmeyi göze alamazdım. Odanın içinde turlamayı sürdürürken Elis içeri girdi. Mutsuz olduğunu fark ettiğimde iki adımda dibine girdim. Şaşkınlıkla bana bakarken sol yanağını okşadım. Kolumu beline sarıp kendime çektim. Burnumu saçlarına gömerken bir yandan da öpücükler bıraktım.

" Üç gündür uyuyorsun! " dedi sitemle. Birazdan ağlayacağını fark ettiğimde biraz geri çekilip iki elimle yanaklarını kavradım. Gözleri kızarmıştı. Bir dakika ben üç gündür uyuyordum. Lanet olsun!

" Sakın ağlama. " dedim yavaşça. Bakışlarını gözlerime dikerken derin bir nefes aldım. Çiçek kokusu burnuma dolarken dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım.

" Elis onu kaybedemem. " dediğimde anlayışla bana baktı. Kollarını sıkıca bana dolayıp başını göğsüme yasladı. Derin bir nefes alıp kollarımla onu sardım.

" Kazanacağını biliyorum. " Saçlarına uzun bir öpücük bıraktım. Yarın o maçı kazanacaktım. O maça eski Merih çıkacaktı. Yenilmez olan Merih.

" Seni ilk gördüğüm zaman senden hiç hoşlanmamıştım. Ukala pisliğin tekiydin. " dediğinde güldüm. Zarif kıkırtısı kulaklarıma dolarken gözlerimi yumdum.

" Sende çok cazgırdın. " Sırtıma yumruğunu geçirdiğinde gülümsemem genişledi. Kafasını kaldırıp gözlerini kısarak bana baktı. Sol elim belini kavrarken diğer elimle burnunu sıktım. Kaşlarını çatıp elime vurdu.

" Unutma bende ablandan ders aldım. Seni paspas niyetine yere sererim! " Gülmemi zar zor durdururken kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

" Üstüme çıkacaksan sıkıntı yok. " dedim muzip bir ifadeyle. Bugün etek giydiğini fark ettiğimde daha da sırıttım. Ne! Etek mi?

" Pis sapık! " Koluma gelişi güzel geçirdi. Ben hâlâ etek giyip giymediğini idrak etmeye çalışıyordum.

" Gördüklerimin hayal olduğunu söyle? " Gözlerimi kapatıp ondan uzaklaştım. Elimle 'git' işareti yaptım.

" Gözlerimi açtığımda seni pantolonla göreceğim. " Bir kıkırtı duyduğumda kaşlarımı çatıp hızla gözlerimi açtım.

" Lan kızım beni deli etme!! Bu ne? Hiç giymeseydin?! Nerde bu eteğin devamı?! "
Gülmeye devam ettiğini gördüğümde iki adımda dibine girdim. İşte şimdi kaşınmıştı. Çok güzel kaşıyacaktım. Eğilip bacaklarından tuttuğum gibi omzuma attım. Ufak bir çığlık atıp tişörtüme tutundu. Tek elimle bacaklarından tutarken kapıya ilerledim. Kapıyı açıp odadan çıktığımda karşıdan gelen adamları fark ettim. Kaşlarım kalkarken adamlara işaret verdim. Arkalarını döndüklerinde Elis'in odasına ilerlemeye başladım. Adamların yanlarından geçerken Elis bağırmaya başladı.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin