BEYAZ SUÇ

~ 8. BÖLÜM ~

Alya Koçer

" Açıklama yapmak zorunda değilsin Mert. " dedim biramdan büyük bir yudum alırken. Biramı elimden aldığında sinirli bakışlarım onu buldu.

" Alya. Beni dinle seni daha yeni bulmuşken kaybedemem. " dedi gözleri dolarken. Gözlerimi yumup sinirle soludum. Kollarını bana sardığında derin bir nefes aldım.

" Kaybetmeyeceksin. Sadece sinirlendim. " dedim ondan uzaklaşırken. Biramı tekrar alıp yudumlamaya başladım.

" Ne yapacağız? "

" Ben ona baba demem. " dedim net bir sesle. Yüzüne baktığımda karar veremediğini gördüm. Onun kararlarına karşı gelmeyecektim.

" Kararlarına saygı duyarım ama sadece bu konuda " dedim kaşlarımı kaldırarak.

Onu orada bırakıp dans edenler arasında ilerledim. Deri koltuklara oturdum. Mertcan anlam veremediğim bakışlar atıyordu. Bakışlarımı sahneye çıkardım. Çocuklarla dalga geçiyorlardı. Sinirli bir soluk alıp ayağa kalktım. Sahneye doğru ilerledim.

" Gidin. " dedim net bir sesle gözlerini bana çevirdiklerinde gözlerindeki saf nefret ve kini görmüştüm. Bu beni sadece güldürürdü. Mikrofonu elime alıp etrafı süzdüm. " Bu konu buradan dışarı çıkmayacak. " Sahneden indim.

Çocukların gözündeki parlamaya şahit olsamda kimseye dalga geçilmesinden hoşlanmıyordum. Tekrar yerime oturduğumda masadaki birayı alıp diklemeye başladım. Timuçin bana bakıp kaşlarını çattı.

" Kaçıncı? " deyince

" yedi ya da sekiz " Tekrar diklemeye başladım. Bir şey demeden Irmakla konuşmaya devam etti. Poyraz yanıma geldi.

" Patron bugün yarış var. Birde bu yarıştan polislerin haberi varmış. Gitmemenizi söyleyecektim. " deyince dudaklarım alayla kıvrıldı.

" Polisleri bekletmek olmaz. " deyince Mertcan'ın çenesi kasıldı. Timuçin'e döndüğümde bakışları üzerimdeydi.

" Mertle eve geçiyorsun. " Kapıya ilerlemeye başladım. Poyraz da peşimden geliyordu.

" Bana iki silah getir. " deyip bardan çıktım. Poyraz başını sallayıp yanımdan ayrılırken bardan çıktım. Adamlarıma kısa bir bakış atıp arabama ilerledim. Araba binip Poyraz'ı beklemeye başladım. Arabama yaklaşıp iki silahı bana uzattı. Alıp arabamı benzin almak için petrol ofisine sürdüm. Normalde bu işi adamlarıma yaptırırdım ama şuan onları bekleyecek zamanım yoktu.

Benzini fulleyip yarış pistine sürdüm. Yarış pistine geldiğimde iki araba vardı. Yanlarına gittim. Yarışı başlatacak kadınlardan biri arabaların arasında durdu. Diğer arabalara baktım. Bora da buradaydı. Bakışlarımı kadına çevirdim.

Yere eğilmesiyle vitesi değiştirip gaza bastım. Diğerini görememiştim. Yan yana gidiyorduk gaza biraz daha bastım. Viraja gelirken onlar yavaşlarken ben daha fazla gaza basıyordum.

Virajı yanlayarak geçip hızla devam ettim. İlerideki köşeden itibaren polisler peşime takılacaktı. Köşeyi geçmemle birlikte peşime takıldılar. O polisin arabasıydı.

Arabalarımızı eşitlemesi sağladım biraz yavaşladım. Yanıma geldiğinde ateş etti. Sol camım tuzla buz olurken elime silahı alıp hızla emniyeti açtım. Ateş etmeye başladım. Onu öldürmek için ateş etmiyordum. Lastiklerine ateş ederken oda bana ateş etmekle meşguldü. Omzumda bir acı hissettim. Ama umursamadan lastiğe ateş etmeye başladım. Omzuma bir tane daha isabet ettirince lastiğini patlatmayı başarmıştım.

O yavaşlarken bende hızı arttırdım. Ormana girip izimi kaybettirmeye başladım. Sol kolum hissizleşmeye başlamıştı. Orman yolundan çıkıp ara sokaklardan birine çektim. Sağ elimle telefonumu çıkarıp Poyraz'ı aradım.