~ 4. BÖLÜM ~

6.4K 356 35
                                    

Alya Koçer

" Boş musun güzelim " diyen adama sert bir bakış attım. Şişeyi masaya sert bir şekilde bıraktım.

" Siktir git yoksa elimden bir kaza çıkacak. " dedim dişlerim arasından.

" Gitmiyorum. Babanın mı lan burası? " Beyin yaşının düşük olduğu hayvana kısa bir bakış attım. O sırada Poyraz adamın ensesinden tuttup kaldırdı.

" Patron rahatsız mı ediyor? Dışarı atmamı ister misiniz? "

" Bence kendi isteğiyle çıkar? " dedim adama bakarak. Adam hızla kafasını salladı. Poyraz elini ensesinden çektiği gibi adam dışarıya fırladı. Ayağa kalktığımda başım döndü. Poyraz hızla beni tuttu.

" Patron sizi ben bırakayım. " deyince onayladım. Kolumdan tutarak beni dışarı çıkardı. Sarhoş değildim. Sadece başım dönüyordu. Arabamı getirdiklerinde beni koltuğa oturtup şoför koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırıp yola koyuldu.

" Bora hala barda sorun çıkarıyor mu? " dedim gözlerim yarı kapalı bir şekilde.

" Çoğu zaman. "

" Yarın mekana getirin. " deyince başını salladı. Bora mekana gelip durmadan sorun çıkarıyordu. İlk başlarda onu uyarmıştım ama tekrar aynı şeyleri yapmaya başlamıştı.

Evin önüne gelince belimdeki silahı çıkarıp torpidoya koydum. Arabadan inerken Poyraz kolumdan tuttu. Arabayı kitleyip anahtarı cebime koydu. Kapıya gelip zile bastı. Timuçin kapıyı yavaşça açtı. Onu umursamadan eve girip normal adımlarla odama çıktım. Direk kendimi yatağıma attım. Timuçin odaya girdi.

" Çık dışarı! " dedim sinirle yaptığı aklıma gelince başımı iki yana salladım. Yaptığı sinirlerimi bozuyordu. Ben onu korumaya çalıştıkça o benim işimi zorlaştırıyordu.

" Özür dilerim. " dedi üzgünce. Bakışlarım gözlerini buldu. Açık kahve gözlerinden pişmanlık akıyordu.

" Onu düşmanıma yardım etmeden önce düşünecektin. Farkında değilsin ama hep düşmanlarımla takılıyorsun. Boşuna özür dileme. Şimdi dışarıya çık! " diye gürledim. Sinirle homurdanmaya başladım.

" Gül dışında kime yardım ettim ki? " dedi anlamayarak. Gözlerimi devirip sinirle soludum.

" Mertcan.. "

" Ne alaka ya? " deyip duvara yaslandı. Yataktan kalkıp yanına yaklaştım.

" Benim peşimde polis vardı ya babamın öldürdüğü kızın babası Mertcan'ın babası oluyor anladın? " Sinirle aynaya yumruk attım. Ayna tuzla buz olurken elimden akan kanları umursamadım. Odadan çıkıp şağıya indim. Salona geçip  bir bira şişesini aldım. İkili koltuklardan birine oturup şişeyi diklemeye başladım. Timuçin yanıma gelip şişeyi elimden aldı. Sinirle ona baktım.

" Ver şunu! " diye bağırdım. Çok içmiştim ama istiyordum işte hâlâ sarhoş değildim. Elimi cebime atıp arabanın anahtarını aldım. Kapıya yürümeye başladım.

" Gitme. " dedi hala yüzündeki pişmanlık geçmemişti. O böyle yapınca ben gidemiyordum ki. Fakat o Gül'e yardım ederek bana ihanet etmişti.

" Bir şartla " dedim sakince. Gül'e öyle bir oyun oynayacaktım ki rezil olacaktı.

" Ne istersen? "

" Gül'e bir oyun oynayacağız ve bunu senin sayende yapacağız. " dedim.

" Tamam " dedi bana minnettar bir şekilde bakarken. Bilmiyordu ki neler yapacağımı.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin