~ 3. BÖLÜM ~

7.5K 379 10
                                    

Alya Koçer

" Babana mı söylersin polis çocuğu! " diye bağırdım. Yüzüme aval aval bakmaya başladı. Bilmediğimi falan mı sanıyordu?

Bir şey demeden omzuma çarpıp okula girdi. Gözlerimi devirdim. Sınıfa çıkıp yerime oturdum. İçime düşen kuşkuyla ne yaptığımı şimdi anladım. Ya beni babasına söylerse. Kendi kendime güldüm.

Sonuçta kardeşini öldürmüştüm. Öyle biliniyordu. Babasına dememesi için bir neden yoktu sonuçta! Hoca derse girince gözüm Mertcan'ın sırasına kaymıştı. Gelmemişti. Hoca yoklama almaya başladı. Kapıya vurulunca hoca yoklama almayı bıraktı. Mertcan içeri girdi.

" Müdür Alya'yı çağırıyor " deyip hocanın cevabını bekledi.

" Gidebilirsin Alya " dedi bana bakarak. Gözlerimi devirip sıramdan kalktım. Kapıya ilerlemeye başladım. Müdür beni çağırmazdı ki. Mertcan'ın bir oyunuydu. Anlamamak için aptal olmak lazımdı. Sınıfın kapısını kapattım. Mertcan başıyla gelmemi işaret etti.

" Müdürün çağırmadığını biliyorum Mertcan. " diye seslendim arkasından. Durup bana döndü.

" Sadece konuşacağız. Seni ihbar etmeyeceğim merak etme. " dedi sakin bir sesle ona inanmıyordum. Tek kaşımı kaldırdım.

" Bilmediğin çok şey var Alya " dedi imayla. Benim bilmediğim neyi biliyor olabilir ki? Tekrar yürümeye başladı. Merak duygusuyla peşine takıldım. Okuldan çıkıp arka bahçeye geçtik. Herkes derste olduğu için kimse yoktu.

" Kardeşini öldüren birine niye böyle davranıyorsun? " dedim duygusuz bir ses tonuyla.

" Bu dediğine kendin bile inanmadan. " dedi soğukça. Gözlerimi devirdim. Ne biliyorsa söylemeliydi bu iş gittikçe uzuyordu.

" Söyle ne biliyorsun? " dedim bıkkınca. Siyah gözleri sinirle etrafta dolandı.

" Babanın kardeşimin katili olduğunu! " diye tısladı. Tek kaşım kalkarken duvara yaslandım.

" Ben çarptım kardeşine ister inan ister inanma. " dedim umarsamaz bir ses tonuyla. Ardından omuz silktim. Niye babamı koruyorum? Çünkü beni tehdit ettiği için bunu yapmak zorundayım.

" Deliller sürücünün erkek olduğunu belirledi. Yani kardeşimi baban öldürdü! "

" Babana söyleyeceksen selamı mı da ilet! " dedim bir nefeste.

" Babama söylemeyeceğim! " diye bağırdı. Birkaç adım atıp yanıma yaklaştı.

" Neden? " diye sordum  ellerimi saçlarımdan geçirirken. 

" Gerçek katil dışarıda dolaşırken seni boşu boşuna hapse attıramam. " dedi etrafa bakınırken.

" İyi benden uzak dur! " deyip arkamı dönüp hızla ilerlemeye başladım.

" Duramam " diye mırıldandı. Umarım beni sevme gibi bir saçmalık yapmazdı. Eğer öyle bir şey olursa zevkle onunla oynardım. Onu hiç takmadan sınıfa girdim. Hocaya bir şey demeden yerime geçtim. Zil çalana kadar uyudum.

Zil çalınca çantamı alıp arabama gittim. Dersler bitmemişti ama bu aralar hiç dövüşe gitmiyordum. Arabamı çalıştırıp. Dövüş yaptığım mekana sürdüm. Bu mekanda tanınıyordum. Kazanmadığım bir dövüş bile olmamıştı. Mekana gelince arabayı park edip içeri girdim. Herkes bana selam veriyordu onları takmadan soyunma odasına gittim.

Siyah tayt ve siyah sporcu atletimi giydim. Siyah spor ayakkabılarımı da ayağıma giydiğimde içeri bir çocuk girdi. Bana küçümser bakışlar atmaya başladı.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin