~ 35. BÖLÜM ~

1.8K 142 13
                                    

Merih AKAR

Nefes'in kayalıkta olduğunu öğrendiğim gibi arabama koştum. Şimşek de peşimden geliyordu. Adamlar beni gördüğü gibi kapıyı açtılar. Dışarı çıkıp arabama ilerledim. Nefes'i seviyordum. Onun o mavi gözlerine baktığım her saniye yeniden doğuyordum. Onu gerçekten seviyordum. Anneme benziyordu. Arabamın yanına geldiğimde durup Şimşek'e döndüm.

" Sen gelme. " deyip kapıyı açtım. Arabaya bindim. Bir şey demeden arabanın etrafından dolaşıp yanımdaki koltuğa oturdu. Gözlerimi devirdim.

Arabayı çalıştırıp onu ilk gördüğüm sahile sürdüm. Mertle Boşluk birbirlerini seviyorlardı. Şimşek'in kafasında ne şimşekler çakıyor bilmiyorum. Kendi kendime göz devirdim. Nasıl bir cümle kurmuştum.

" Ne düşünüyorsun? " diye sordum. Bir saniyeliğine ona bakarak.

" Boşluk'un üzülmesini istemiyorum. " deyip oturduğu yerde daha da yayıldı. Önümdeki arabayı sollarken konuştum.

" Mert onu üzmez. " dedim emin bir ses tonuyla. Bir şey demedi. Sahile geldiğimde Şimşek'e döndüm. Başını sallayıp gitmemi işaret etti. Arabadan inip kayalığa ilerledim.

Kayalara vurun suların bazıları onu ıslatıyordu. Yavaş adımlarla yanına ilerledim. Sırtı bana dönüktü ve hala beni fark etmemişti. Gülümsedim. Yanına oturduğumda bile beni fark etmedi. Bir anda irkildi. Korkuyla bana baktı. Derin bir nefes verip mavilerini benden çekti.

" Ne işin var senin burada? " diye sordu ifadesiz bir ses tonuyla. Yüzünü incelemeyi bıraktım.

" Sana bir şey söylemeliyim. " dedim parmaklarımla oynarken. Mavi gözleri bana döndüğünde yutkundum.

" Söyle. " dedi umursamazca boğazımı temizledim.

" Senden hoşlanıyorum. " deyip gözlerinin içine baktım. Gözlerinde hiçbir parıltı yoktu. Omuzlarım istemsiz çöktü

" Ben senden hoşlanmıyorum! " deyip kalkıp hızla uzaklaştı.
Arkasından baktım. Sevmiyordu işte oda beni sevmiyordu. Zaten ne bekliyordum ki. Beni sevmesini mi? Hayır! Yüzüme sıçrayan suyla kendime geldim.

Dişlerimi sıkmayı bırakıp oturduğum kayalıktan kalkıp arabama ilerledim. Şimşek arabanın kaputuna yaslanmış bana bakıyordu. Bir şey demeden sürücü koltuğuna geçtim. Şimşek arabaya bindiğinde gazı kökledim. Beni sevmemesi aslında doğaldı çünkü beni tanımıyor. Ama en azından hoşlansaydı bile bana yeterdi. Bana söylediği kulaklarımda yankılanıyor.

Orman yoluna girdiğimde arabayı son hız sürüyordum. Şimşek umursamaz bir şekilde arkasına yaslanmış yola bakıyordu. İlerideki barı görünce arabayı yavaşlattım.

" Salaksın. " Şimşek'in bana söylenmesiyle ona yan bir bakış attım. Daha çok 'Sen çok biliyon' bakışlarıydı. Araba tamamen yavaşladığında arabayı park edip indim. Şimşek de gülerek arkamdan geliyordu. Bunun benle derdi neydi?

" Şimdi içeride bir kız bulup kafanı dağıtacaksın ama unuttuğun bir şey var. Pişman olacaksın. Ona ihanet etmişsin gibi düşüneceksin. Aynı benim gibi. " dediğinde durup Şimşek'e döndüm. Aynı benim gibi demişti. Hızla ona döndüm.

" Sen kime ihanet ettin? " diye sordum. Bakışlarını yüzümde gezdirdi.

" Alya'yı seviyordum. Tabiki de o beni sevmiyordu. Bunu gözlerimin içine bakarak söylemişti. Tabi o zamanlar o şeylere inanmıyordu. Belki hâlâ inanmıyordur , bilmiyorum. Gözlerinde hırs ve intikam dışında hiçbir şey göremiyordum. " deyip derin bir nefes aldı. Bakışları duygu yüküydü. Ardından konuşmaya devam etti.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin