~ 6. BÖLÜM ~

5.4K 304 41
                                    

Alya Koçer

' istersen kaldırırdın. Benim bilmediğim bir şey mi var? '

Yazıyordu. Derin bir nefes aldım. Sakinleşip cevap yazdım. Onu sevdiğimi falan düşünmüyordur umarım.

' dövüşe gideceğim. Şuan başka bir şeyle uğraşmam. '

Yazıp yolladım. Arkasına dönüp çok bilmiş gibi bana baktığında gözlerimi devirdim. Ayağa kalktığımda geçmem için ayağa kalktı. Timuçin'e döndüm.

" Gelecek misin? " diye sordum. Oraya tek başına giremezdi. Başını sallayıp Irmak'a bir şey söyleyip sıradan kalktı.

" Kolay gelsin. Görüşürüz " deyip gülümseyen Irmak'a başımı salladım. Telefonumu çıkarıp Poyraz'ın nerede olduğunu öğrendim. Mekanda buluşacaktık. Okuldan çıkıp arabama ilerledim. Burası mekana beş mahalle kadar uzaktı.

Mekana gelince arabamı park edip indim. Timuçin yanıma gelirken arabayı kitledim. Poyraz ve iki adamım yanıma gelirken mekana ilerledim. Timuçin ve Poyraz yanımdan gelirken iki adamım arkadaydı. Kapıdaki adamlara kısa bir bakış atıp içeriye ilk ben girdim. Etrafı süzerken ilerledim.

Herkes bana bakıyordu ama hepsinin bakışları farklıydı. Kimi korkuyla bakarken kimi küçümser bakışlar atıyordu. Bu beni daha da sinirlendiriyor ve hırslanıyordum.

Soyunma odama gelince adamlarım kapıda beklemeye başladı. Timuçin de koltuklardan birine oturduğunda içeriye girdim. Aynadaki yansımamı kısaca süzüp siyah tayt ve sporcu atletimi giydim. Siyah spor ayakkabımı giyip saçlarımı sıkıca bağladım.

Odanın kapısını açıp dışarı çıktım. Timuçin'in tedirgin bakışlarıyla karşılaştım. Gözlerimi devirip adamlarıma işaret verdim. Odamı kitlediler. Koridorda ilerlemeye başladığımda Poyraz ringin altında bekliyordu. Adamlarım dağılırken Timuçin Poyraz'ın yanına ilerledi.

Derin bir nefes alıp boş bakışlarımla ringe çıktım. Adamlarım etrafta geziniyordu. Timuçin ise korkuyla bakıyordu. Her dövüşte bunu yapmasından nefret ediyordum.

Karşımdaki adam kafasındaki şapkayı çıkarıp ortaya geldi. Küçük görünüyordu. Ortaya doğru ilerledim. Elini uzattığında eline kısa bir bakış attım.

" Alya Koçer " dedim soğuk kanlılıkla adam şaşırarak bana baktı.

" Mert Koçer " deyince olduğum yere çivilendim. O olamazdı değil mi? Onun ölmüş olması gerekiyordu. Küçükken kaybolmuştu sonra da öldü haberi gelmişti. Şimdi nasıl da karşımda oluyordu. Ölmemişti. Benim kardeşim yaşıyordu. Annemden bana kalan tek şey ölmemişti. Ağlayamazdım dişlerimi sıkarken yavaşça konuştum.

" Yaşıyorsun. " dediğimde tebessüm etti. Mavi gözleri parlıyordu. Yutkundum.

" Hadi ablacım millet dövüş bekliyor. " dediğinde gözleri yaşlarla doluydu. Başımı yavaşça salladım. Karşı karşıya geldik. Hakem düdüğü çalınca ilk atağı onun yapmasını bekledim. Zekiydi yapmıyordu. Ben atak yaptım elimi havada tuttu ama tek bir yanlışı vardı hızlı değildi. Tuttuğu elle beraber onu döndürdüm. Sırt üstü yere düşeeken etrafında dolaştım.

***

  
  Ne zamandır birbirimizin hareketlerini engelliyoruz bilmiyorum ama artık sıkılmaya başlamıştım. Benim hareketlerimin çoğunu biliyordu ama bu onu yenemeyeceğim anlamına gelmiyordu.

Bana yumruk atmaya çalışınca yumruğunu havada tuttum. Elini döndürüp sırtında birleştirdim. Diz kapaklarının arkasına attığım tekmeyle yere düştü. Hakem kalkmasını bekledi ama kalkmadı. Yanına ilerleyip yere çömeldim. Kafasını bana çevirdim. Yorgun görünüyordu. Adamlarıma gelmelerini işaret ettim. İki adamım gelip onu kaldırdılar.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin