~ 19. BÖLÜM ~

2.5K 185 10
                                    

Alya Koçer

" Alya Koçer kardeşini kurtarmaya mı gelmiş?! " dediğinde ona tehlikeli bir gülüş yolladım. Benimle oynaya bileceğini sanıyordu.

" Hâlâ benimle oynamamanız gerektiğini öğrenemediniz. " dedim alayla. Çene kasları belirginleştiğinde sırıttım.  Sinirlenmesi bir gram umurumda değildi. Beni sadece eğlendirirdi. 

Merih'e dönüp ağzımı oynatarak 'Git' dedim. Bir şey demesine gerek kalmadan önüme döndüm. Recep'in kardeşiydi. Bu çocuk mu benden intikam alacaktı? Buna sadece gülerdim. Savaş denilen çocuğa yaklaştım. Dişlerini sıkmayı hâlâ bırakmamıştı.

" Mafya bile değilsin! Acaba başına neler gelecek? "

" Kes sesini orospu! " İşte o kelime benim sabrımı taşırdı.  Beklemediği bir anda yumruğumu suratına geçirdim. Yere düşünce üstüne çıkıp yumruklarımı sıralamaya başladım.

" Sırf kardeşimin önünü kestin diye bile seni öldürebilirdim. Böyle konuşman beni daha da sinirlendirdi. " diye tısladım. Adamları bön bön bana bakıyordu. Bir bok olmadıkları o kadar belliydi ki.

Sinirle onlara döndüm. Beni tanıdıkları yüz ifadelerinden belliydi. Tehtitkarca güldüm. Savaş yerden kalkmaya çalışıyordu. Adamlarıma yerde yatan çocuğu gösterdim. Çocuğun yanına gidip kollarından tutup kaldırdılar. Savaş adamlarına bağırmaya başladı.

" Geri zekalılar! Ben size boşuna mı para veriyorum?! " diye bağırınca histerik bir kahkaha attım. Yüzünü hırsla bana döndü.

" Adamların senin gibi aptal değilmiş. " dedim ciddi bir ifadeyle. Ani değişen yüz ifadem onu şaşırtsa da nefretle suratıma baktı.

" Ne istiyorsun?! " diye gürledi. Başımı onaylamaz bir şekilde salladım.

" Bu sana uyarım olsun! Bir daha uyarmam. Abilerinin yanında yerini alırsın! " dedim en tehlikeli ses tonumla. Gözlerini kısarak bana bakmaya başladı.

Adamlarıma avcumu gösterince biri cebinden bir çakı çıkarıp elime temas etmeden bırakmaya çalıştı. Çakıyı tek hamlede açıp çocuğun karnına sapladım. Acı içinde inlemesi kulağıma dolarken gülümsedim.

Bıçağı birden çıkarınca nefes alamadı. Çakıyı adamıma uzattım. Kapatıp cebine koydu. Çocuğun kollarını bıraktılar. Çocuğun inlemeleri devam ederken bakışlarımı adamlarına çevirdim. Bir tanesine yerde yatan çocuğu işaret ettim.

Yanındakilere kısa bir bakış atıp çocuğu yerden kaldırdılar. Arkamı döndüğümde Merih donmuş bir şekilde ileriye bakıyordu. Ensesinden tutunca kendine geldi. Ensesinden huylanıyordu. 

" Ne oldu? " dedim hâlâ anlamayan gözlerle ona bakarken.

" İlk defa bana kardeşim dedin " deyince bakışlarım donuklaştı. Gözlerimi kaçırıp bir adım geri duran Mertcan'a baktım. Bizi dinliyordu. Tekrar ona döndüm.

" Eve git. " dedim soğuk bir sesle. Benimle görüşmemeleri gerekiyordu.

" Başımıza bir şey gelmediği sürece yanımızda olmayacaksın. " dedi kendiyle konuşur gibi kaşlarım çatıldı. Bilerek başlarına bir şey getireceklerdi.  İşaret parmağımı tehdit edercesine kaldırdım.

" Sakın aklından bile geçirme Merih! " dedim dişlerimin arasından. Yutkunduğunu adem elmasının inip kalkmasından anladım.

Gözlerimi gözlerine dikmeye devam ettim. Başını eğip arabasına bindi. Arabayı çalıştırıp tekerlekleri yırtarcasına gazı kökleyip gitti. Mertcan'a döndüm sıkıntıyla iç geçirdim.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin