~ 76. BÖLÜM ~

1K 64 19
                                    

Urza Keskin

Her şey kolay değildi. Hiçbir zaman da kolay olmayacaktı. Yavaşça camdan uzaklaşıp Poyraz'a döndüm. Merih'in ne yapmaya çalıştığını biliyordum. Giray'ın onunla gitmesi tuhaftı.

" Peşlerinden git. " Poyraz başını sallayıp dışarı çıkarken elimdeki viski bardağından büyük bir yudum aldım. Kimi öldüreceğini veya neden öldüreceğini bilmiyordum.

Sende öldür.

Başımı iki yana sallayıp bardağı bitirdim. Artık ona alışmıştım. Benim bir parçamdı. Mesih'e belli etmiyordum. Yine zorla beni oraya yatırmalarını istemiyordum. Zaten yatırsalarda yine bir yolunu bulurdum.

Silahı sana getirmeseydi hâlâ oradaydın.

" Kim getirdi? " diye fısıldadım. Kaşlarım çatılırken konuşmasını bekledim. Ben ne zaman bir şey sorsam susuyordu. Gözlerimi devirip bardağı yere attım. Bakışlarım cama dönerken Mesih'in arabası görüş alanıma girdi. Arabası hızla uzaklaşırken derin bir nefes verdim.

Sence nereye gidiyor?

" Kes senini! " diye gürledim. Aklımı karıştırıyordu. İşleri berbat ediyordu.
Yaptığım şeylerde hataya yer yoktu.

Seni seviyor fakat ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmiyor.

Kaşlarım iyice çatılırken masaya dönüp telefonumu aldım. Mesih'in öyle bir şey yapmadığını biliyordum o uçkuruna düşkün biri değildi. Sadece kafamdaki sesi susturmak istiyordum.

Ben istemediğim sürece imkansız.

" Güzelim? " Sesi kulaklarıma dolduğunda yavaşça tuttuğum nefesi bıraktım.

" N'apıyorsun? " Sesim puslu çıkarken yutkundum. Ensemde hissettiğim nefesle gerildim.

" Bara geçiyorum. İşim bittiği gibi yanındayım. "

" Ne işi? " Uzun bir süre sessiz kaldığında kaşlarımı çattım. Neden susuyordu?

" Sen iyi misin? " Sinirli bir soluk alıp telefonu kapattım. Neden sorduğumu bilmiyordum. Ben onu sorgulamazdım. Güveniyordum.

Yanılıyorsun.

" Sana sesini kes dedim. " Kapı açılırken kurduğum cümleyle kaşlarım kalktı. Abim içeri girerken bakışları üzerimdeydi. Telefonla konuşuyormuş havası verip telefonu masaya bıraktım.

" Urza seninle bir şey konuşacağım. " Koltuğa otururken kurduğu cümleyle pencerenin kenarına oturdum. Bakışları yüzümde dolanırken yavaşça saçlarımı geri attım.

" Konuşalım. " dememin üzerinden birkaç dakika geçmesine rağmen birbirimize bakmayı sürdürüyorduk. Sıkıntılı bir nefes verdiğimde saçlarını karıştırdı.

" Babam bizim için bir şey yaptırmış. "  deyip elindeki kutuyu önüme bıraktı. Kutuyu yeni fark etmiş olmamla kaşlarımı çattım. Siyah ahşap orta büyüklükte bir kutuydu. Masaya yaklaştığımda kapağını kaldırdı. Kutuda iki silah vardı. Bu silahlar nereden çıkmıştı? Bana yakın olan silahı elime aldığımda ilk dikkatimi çeken silahta adımın yazmasıydı.

Urza KESKİN

Namlunun olduğu yerde olması güzel duruyordu. Silah siyahtı. Yazılar metal kaplamaydı. Silahı yavaşça bırakıp diğer silahı aldım. Benim silahımın aynısıydı. Bu silahın namlu kısmında da abimin ismi yazıyordu.

Uraz KESKİN

Silahı yerine bırakıp abime baktım. Ayağa kalkıp masanın etrafından dolaştı. Abimi seviyordum. Sadece ona kızgındım. Onun suçu olmadığını biliyordum. Beni göğsüne çektiğinde kollarımı beline sardım. Saçlarımı okşarken uzun öpücükler bırakıyordu.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin