BEYAZ SUÇ

~ 42. BÖLÜM ~

Media : Mesih'in video da yaptığı..

Alya Koçer

Hızla kucağından kalkıp koltuğuma oturdum. Ellerimi saçlarımdan geçirirken huzursuzca kıpırdandım. Beni izlediğini biliyordum. Biz olamazdık. Ben kimseyi sevemezdim. Bana yasaktı. Bu zamana kadar kime değer verdiysem hep onları kaybetmiştim. Bu sefer öyle bir şey olmasını istemiyordum. Arabayı çalıştıracakken Mesih elimi tuttu. Yola bakmaya devam ettim.

" Alya. " diye fısıldadığında bakışlarımı yeşillerine çevirdim. Yüzüme her zaman ki gibi ifadesizlik hakimdi.

" Değer verdiğin için onlardan uzaklaşıyorsun , bunun farkındayım. Benden uzaklaşma , izin ver! " diye gürleyince bakışlarımı tekrar yola çevirdim. Onunla olamazdık. Onun gibi hissetmiyordum. Benim duygularım hoşlantıdan fazla olamazdı. Ben birini sevemezdim. Çenemden sertçe tutup ona bakmam için zorladı. Çok fazla sıkıyordu. Acımasada izinin kalacağını biliyordum.

" Gözlerini benden kaçırma! " dedi sert bir sesle. Sıktığının farkında bile değildi. Çenemdeki elini tutup sertçe çektiğimde bakışları çenemde takılı kalmıştı. Kafamı tekrar çevirdiğimde dikiz aynasında çenemi görmüştüm. Elinin izi çıkmıştı. Arabanın kapısı açıp dışarı çıktığımda peşimden çıkmıştı. Arabanın önüne yaslandığımda önümde durmuştu. Bakışlarımı ona çıkardığımda bakışları çenemdeydi. Dişlerini sıkarak dikkatle inceledi.

" Alya. " deyip elini çeneme değdirmeye çalışınca hızla kafamı çektim.

" Bir şey yok , önemli değil. " dedim umursamaz bir sesle. Bakışları sertleşirken yutkundum.

" NE DEMEK ÖNEMLİ DEĞİL! BEN SENİ HEP İZLİYORDUM! NASIL GÜNDEN GÜNE BİTTİĞİNİ BEN GÖRDÜM! SENİN CANINI ACITAN HER ŞEY BENİMDE CANIMI YAKIYOR! SEN DİYORSUN YA ACIMIYOR! SADECE KENDİNİ KANDIRIYORSUN! SENİ BENDEN İYİ KİMSE TANIYAMAZ! ESKİDEN GÜLDÜĞÜNÜ BİLE GÖRÜYORDUM! SENİN ÇOCUKLUĞUNU ELLERİNDEN ALDIKLARI GÖRDÜM! AMERİKA'YA GİTTİĞİNDE BİLE PEŞİNDEN GELDİM! YAŞADIĞIN HER ŞEYİ.. UZAKTAN BENDE SENİNLE YAŞADIM! SENİ İYİLEŞTİRMEK İSTEDİM! Eskisi gibi olmanı. " dedi son cümleyi kısık bir sesle. Sinirle bende bağırmaya başladım.

" NEREDEYDİN LAN O ZAMAN?! GÜNDEN GÜNE BENİ ÖLDÜRÜRKEN NEREDEYDİN?! BİRİNE İHTİYACIM VARKEN NEREDEYDİN?! GÖRÜYORDUN NİYE YARDIM ETMİYORDUN?! NEREDEYDİN LAN NEREDE?! " dedim derin nefesler verirken. Yeşillerinde anlamadığım bir duyguyla bana bakarken dudaklarımızı birleştirdi. Karşılık vermeden duruyordum. Ellerini belime yerleştirip beni kendine çekti. Bir süre sonra geri çekildi. Alnını alnıma yasladı. Gözlerinin içine bakıyordum.

" Özür dilerim. Hiçbir şeyden korkmayan ben... beni istememenden korktum. O yüzden uzaktan izledim seni. Böyle düşündüğü bilseydim asla izlemekle yetinmezdim. Boşluk ve Şimşek'i yanına girmelerini ben sağladım. Onlar benim kardeşim değil. Sadece en güvendiğim kişilerin senin yanında olmasını istedim. Bundan sonra seni bırakmam. Sen istesen de bırakmam. Yanımda olmanı istiyorum! " deyince yalan söylemesine mi kızsam bilemedim.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda kokusu burnuma doldu. Çok farklı bir kokusu vardı. Toprak ve deniz kokusunun birleşimi gibiydi. Gözlerimi açtığımda hâlâ beni izliyordu. İfadesiz suratıma iç çekince dudaklarım kıvrıldı. İç çektiğinde ayrı bir yakışıklı oluyordu. Kıvrılan dudaklarıma bakıp tekrar gözlerine hapsetti beni. Dudaklarımızı buluşturunca bu defa karşılık vermeye başladım. Sert bir şekilde öperken karşılık vermekte zorlandım. İki elide yanağımdaydı. Ellerimi yanağına çıkardım. Belimdeki elleri beni biraz daha kendine çekerken geri çekildim. İkimizde derin nefesler alıyorduk. Yanağımı okşarken " Özür dilerim " diye mırıldandı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.