~ 69. BÖLÜM ~

1.2K 66 13
                                    

Urza Keskin

Karşımdaki Demir Kan'a baktım. Korkusuz bir şekilde önümdeydi. Omzundan vurulan o değilmiş gibi sandalyede rahatça oturuyordu. Gözlerimi kısarak onu inceledim.

" Seni öldürmeyeceğim. " dedim yavaşça. Ses tonum normaldi. " Ölmek için yalvaracaksın. " Tehtitkar bir ses tonuyla devam etmem sandalyede kıpırdanmasını sağladı. Mesih'in elini bel boşluğumda hissettiğimde omzumun üstünden ona baktım. Bana bakmıyordu. Sert bakışları Demir'in üzerindeydi. Belimdeki eli sıkılaştığında ona bakmayı sürdürdüm. Bir süre sonra bana döndüğünde gözlerindeki karanlıkla karşılaştım.

Şeytan...

" Bunu ben halletmek istiyorum. " dedi yavaşça. Kelimeler dudaklarının arasından o kadar donuk çıkmıştı ki gerildim. Bedenimdeki gerginliği hissettiğinde ona dönmemi sağladı. İki elide bel boşluğumdaydı. Beni kendine bastırdı. Bakışları değişmemişti. Dudaklarıma yöneldiğinde sadece bekledim. Dudaklarını ıslattığında burnumun dibindeydi. Yavaşça alt dudağımı iki dudağı arasına aldı. Ellerim ensesindeki saçları bulurken aklımdan tek bir şey geçiyordu.

Bana iyi hissettiriyordu.

Öpüşüne karşılık vermemi ister gibi beni kendine daha da bastırdı. Bunu bekliyormuş gibi karşılık vermeye başladım. Ensesindeki ellerimle onu kendime daha da yaklaştırdım. Boyum kısa değildi ama yinede aramızda ufak bir boy farkı vardı. Beni kaldırdığında boynuna sarıldım. Dudaklarıma son bir öpücük kondurdu. İkimizde derin nefesler alıyorduk. Gözlerindeki o ifade yerindeydi. Bunun şeytanla bir alakası yoktu.

" Bana öyle bakmanı istemiyorum. " diye fısıldadığımda ikimizinde kaşları çatılmıştı. Düşünerek konuşmamıştım. Sinirle gözlerimi yumarken nefes alışverişlerini dinledim.

" Urzam. " Gözlerimi açıp yeşillerine yoğunlaştım. Sevdiğim yeşillerine.
" Sana baktığım gibi kimseye bakmadım , bakmamda. Hiçbir zamanda onlara baktığım gibi sana bakmadım , bakmamda. " Yüzüme bir gülümseme yayılırken anlımdan öptü. Bana herkese baktığı gibi bakmadığını biliyordum. Bende ona kimseye bakmadığım gibi bakıyordum. Yalancı bir öksürük sesiyle kaşlarımı çattım. İkimizde birbirimize fısıldamıştık bizi duymaya imkanı yoktu. Mesih beni yere indirirken gözlerine bakmayı sürdürdüm. Arkama döndüğümde Mesih hâlâ belimi bırakmamıştı ve ona yaslanıyordum.

" Acı çekmek istiyorsun? " dedim sorarcasına. Alaycıl bakışları üzerimizde gezdiğinde Mesih'in gerilen kollarından sinirlendiğini anlamıştın.

" Babam ne kadar acı çektiyse sende çekeceksin!! " diye bağırdığında yavaşça güldüm. Mesih kollarını çektiğinde sağımdaki masaya ilerledim. Odadaki metalik koku her an burnuma doluyordu. Kasvetli hava ciğerlerimde dolaşıyordu. Demir sandalyede oturan salak adama baktım.

" Birazdan bütün vücudun elektiriğe maruz kalacak. O zamanda bağırmaya devam edecek misin göreceğiz. " dedim sonlara doğru alaycıl çıkan ses tonumla. Düzeneğin kumandasını alıp karşısına geçtim. Mavi düğmeye basılı tutmam yetecekti. Acı çekmesi tuşa basmamla başlayacaktı.

Mavi tuşa basmamla demir sandalyede elektrik akımları hızla dolaştı. Bütün vücudu elektriğe maruz kaldığı an bağırarak kurtulmak adına çaba sarfetti. Parmağımı tuştan çektiğimde titremeye devam ediyordu. Kumandayı masaya geri bırakırken Mesih'e baktım. Şimdi sıra ondaydı. Gözlerindeki şeytani parıltı arttı. Masadaki bıçaklardan birkaç tane alıp biraz uzaklaştı. Mesih'in soğuk bakışları Demir'in üzerindeydi. Bıçağı elinde döndürüp hızla fırlattı. Sağ omzuna giren bıçakla seslice inledi. Başka bir bıçakta karnında yerini alırken bakışlarımı ona çevirdim. Elindeki bıçağı döndürerek 'sıra sende' bakışları attı.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin