~ 34. BÖLÜM ~

1.7K 142 6
                                    

Alya Koçer

" Seni gebertirim! Umurumda olmaz! Sadece öldüğünle kalırsın! " diye bağırdım. İşte istediğim buydu gözlerindeki o korku yeterdi.

" A-Alya " Kekelemesi daha da hoşuma gitti. Silahın kabzasını kafasına geçirdiğimde koltuğa yığıldı. Silahımı belime yerleştirip evden çıktım. Arabama atlayıp bara sürmeye başladım. Bu kadar çabuk sinirleneceğimi fark etmemiştim. Düşünceler beynimi yerken içki içmem gerektiğini biliyorum.

Barın önüne geldiğimde arabamı park edip kapıya ilerledim. Hava aşırı soğuktu yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Adamlarım başlarını eğerek bana selam verdiklerinde umursamadan açtıkları kapıdan girdim. Koridorda ilerlerken müziğin sesi kulaklarıma doldu. Kapıyı açtığımda yüksek ses kulaklarımı acıtmıştı. Yerime ilerlerken kulaklarım sese yavaş yavaş alıştı. Yerime oturduğumda garson viskimi masaya bırakıp gitti.

Viskimi doldurup dans edenleri izlemeye başladım. Merih'i bir kızla tartışırken gördüğümde kaşlarım çatıldı. Kızı incelemeye başladığımda ne olduğu buradan belliydi. Kırmızı mini elbisesinin göğüs dekoltesi buradan bile belli oluyor. Merih kızı umursamadan yanıma ilerlemeye başladı. Yanıma oturdu.

" Nefes'i istiyorum. " dedi sinirli bir sesle. Ona ifadesiz bakışlar atarken devam etti.

" Onu yanımda istiyorum. " dedi dokunsak ağlayacak bir sesle. Viskimden bir yudum aldım.

" Arat'ı öldürsem üzülür müsünüz? " diye sordum. Aklımdaki soru dudaklarımdan dökülmüştü. Merih'in bakışları donarken yüzünde anlamadığım bir ifade vardı. Sanki üzülmez gibi görünüyordu.

" Niye sordun? " dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı.

" Cevap ver. " dedim ifadesiz bir sesle. Gözlerini karşısına odakladı. Sanki bir şey izliyormuş gibi

" Üzülmem. Annem onun yüzünden öldü. " dedi dişlerinin arasından. Gözlerini bana çevirdiğinde gözlerindeki nefrete şahit oldum. Viskimden bir yudum daha aldım.

" Pusat'ı bulunca gideceğim. " dedim pat diye. Kaşlarını çattı.

" Kim? Neden? Nasıl? Niye? " diye soruları sıraladığında gözlerimi devirdim. Bardağı masaya bırakıp gözlerimi barda gezdirdim.

" İntikam alacağım. " dedim soğuk bir sesle. Bir şey demedi. Şimşek kapının önünde korumaların yanında duruyordu.

Göz göze geldiğimizde gülümseyerek selam verdi. Başımı sallamakla yetindim. Kapı açılınca bakışları oraya kaydı. Mert yanımıza gelirken Boşluk orada kaldı. Üzgün görünüyordu. İfadesiz haline döndüğünde Mert'e döndüm. Viski şişemi dikiliyordu. Merih şişeyi elinden alıp uzak bir yere bıraktı. Mert sıkıntıyla elini saçlarından geçirdi.

" Ne oldu? " diye sordu Merih bıkkın bir şekilde. Bakışları Merih'den bana kaydı.

" Boşluk. Onu sevdiğimi söylediğimde bana 'ben seni sevmiyorum' dedi. " Sıkıntılı bir nefes verdi. Bakışlarım Boşluk'a kayarken Mert'e baktığını gördüm. Bakışları beni bulurken dudağını dişledi. Göz kırpıp önüme döndüm.

" Seviyor. " dedim ifadesiz bir sesle Merih de başıyla onayladı. Mert , Boşluk'a kısa bir bakış attı.

" Ciddi misin? " diye sorduğunda başımı sallamakla yetindim. Masadaki bardağımı viski doldurup yudumlamaya başladım. Mert yerinden kalktığında Merih'le bakışlarımız kesişti. Mert'i izlemeye başladık.

Boşluk'u kolundan tutup dışarı çıkardı. Şimşek'in kaşları çatıldı. Ayağa kalkıp kapıya ilerlemeye başladım. Merih de peşimden gelmeye başladı. Kapıyı açtığımda Şimşek de peşimize takıldı.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin