~ 49. BÖLÜM ~

1.8K 95 19
                                    

Media : URZA KESKİN

Urza Keskin

" İstersen beni zorlama! " deyip şişeyi ona attım. Havada yakalarken gözlerini devirdi. Elimdeki bardağı kafama dikip bardağı masaya bıraktım.

" Çetin Ulu'yu neden öldürmek istiyorsun? " deyip koltuğa biraz daha yayıldı.

" Her şeyin bir kuralı vardır. Yaptığımız bu işlerinde bazı kuralı var. " dedim ayaklarımı masaya uzattırken.

" Hangi kurala uymadı? " dediğinde ona kısa bir bakış attım.

" Lan daha sağ kolunun yaptığı boklukları bilmiyorsun! Çocukları küçük yaşta bağımlı yapmak nedir?! " diye gürledim. Gözlerinden ilk önce şaşkınlık geçti. Bende kötü işler yapıyordum ama benimde kurallarım vardı. Bu yaptığının cezasını çekecekti.

" Ben bilmiyordum. " dedi. Gözlerimi devirip ifadesizliğimi korudum. Barda gözlerim gezinirken bana doğru gelen Timuçin'i gördüm.

" Yolumdan çekil. " derken Uraz'a bakıyordum. Bir şey söylemeden ayağa kalkıp uzaklaştı. Timuçin yanıma geldiğinde ona baktım. Dağılmış gibi görünüyordu. Kaşlarım çatıldı. Yanıma oturduğunda bir şişeyi alıp diklemeye başladı.

" Bu halin ne? " deyip elindeki şişeyi aldım. Kafasını koltuğa yaslayıp derin bir nefes verdi.

" Yorgunum sadece , Irmak daha kötü. " dedi bitkin bir ses tonuyla. Açık kahve saçları baygın bakıyordu. İkizler onları yoruyor olmalıydı.

" Birini ayarlarım. " dediğimde bana minnettar bir gülümseme yolladı. Telefonumu çıkarıp Poyraz'a mesaj yazdım.

Gönderilen : Poyraz
Timuçin'in evine güvenilir yardımcılar yolla Irmak'a yardımcı olsunlar. Yıllık maaşlarını da ver.

Mesajı yolladıktan sonra telefonu kapatıp yan tarafıma koydum. Timuçin elinden aldığım şişeyi tekrar alıp içmeye başladı. Herkesden ne kadar da uzaklaşmıştım? En son ne zaman Timuçinle konuşmuştuk? Derin bir nefes aldım.

" Yanında olmadığım için üzgünüm. " deyip masadan bira şişesini aldım.

" Yaptığın işler her şeyin önüne geçmiş. Seni artık tanıyamıyorum. " dediğinde dikkatle ona baktım. Baygın bakışları üzerimdeydi.

" Ne demek bu? " deyip ayaklarımı masadan indirdim.

" Artık öldürmek , yaralamak , zarar vermek önceliğin olmuş. " deyip dik dik gözlerime bakmaya başladı. Kaşlarım çatılmıştı ama ifadesizliğimi koruyordum.

" Timuçin git. " dedim sakin bir sesle. Sinirleniyordum ve ona zarar vermek istemiyordum.

" Okulu bırakıp bu işe daha da battın! Amacın ne senin?! Senin yüzünden yakınında kim varsa onlar zarar görüyor! " diye bağırdığında etrafa baktım. Birkaç kişi bize bakıyordu.

" Timuçin! " dedim dişlerimin arasından. " Bilmediğin işlere burnunu sokma! " diye devam ettim. Artık sabrım taşmıştı. Ayağa kalkıp Timuçin'i yakasından tuttum.

" Bu dediklerini hatırladığında sakın yanıma gelme! Neden böyle olduğumu , zorunda olduğumu biliyorsun! " deyip yakasından ittirdim. Poyraz'a Timuçin'i işaret ettim. Locadan çıktığımda Poyraz'a döndüm.

" Evine götürün. "

İki saat boyunca odamda sakinleşmeye çalışmıştım. Timuçin neden böyle olduğumu herkesden daha ayrıntılı bir şekilde biliyordu. O lafları bana söylemesi sinirime dokunuyordu. Evet katildim! Bunu zaten biliyorum! Odamdan çıkıp ofise geçtim. Mertcan beni bekliyordu. Masanın diğer tarafına geçtim. Planları inceledim.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin