~ 28. BÖLÜM ~

1.9K 134 24
                                    

Alya Koçer

Akın'a bana bunu yapmasının bedelini ödetmeliydim. Ben ona güvenmiştim. Onu Timuçin'le bir tutmuştum. Ona güvenip çoğu şeyleri anlatmıştım.

Oysa benim o acıları tekrardan yaşamamı sağlayacaktı. Gözlerimi ofiste açmıştım. Saat öğlene geliyordu ve her yerim ağrıyordu.

Ofisten çıkıp odama geçtim. Uzun bir duş alıp odama geçtim. Dolabımın karşısına geçip siyah şortumu ve siyah tişörtümü çıkarıp giydim.  Topuklu siyah botlarımı giyip aynamın karşısına geçtim.

Başım felaket derecede çok ağrıyordu. Eyeliner ve rimel çekip siyah rujumu dudaklarıma sürdüm. Siyah saçlarımı kurutup taradığımda düz saçlarım belime kadar uzandı.

Aynada kendime baktığımda tehlikeli görünüyordum. Dudaklarım kıvrılırken bıçakları botuma sokup telefonumu elime aldım.

28 cevapsız arama

Yazısını gördüğümde kaşlarım çatıldı. Mert , Merih ve Efe aramıştı. Telefonumu umursamadan cebime koyup odadan çıktım. Bara indiğimde her zaman ki gibiydi. Erkeklerin hayran bakışları ve kızların kıskanç bakışlarını umursamamaya çalıştım. Tabureye oturunca garson yanıma geldi.

" Viski " dedim. Garson başını sallayıp bardağı doldurmaya başladı.

" Patron? " diyen kişiye döndüm. Poyraz bakışlarını kaçırırken devam etti.

" Akın Alp ofisinizde bekliyor. " deyince garsonun verdiği viskiyi tek dikişte bitirip ayağa kalktım. Poyraz peşimden gelirken bardan çıkmıştım.

Ofisimin kapısına geldiğimde biraz durdum. Akın'a bir şey yapamazdım ama bana ihanet etmişti. Düşünceleri yok edercesine başımı sağa sola sallayıp içeri girdim.

Kapıyı gürültülü bir şekilde kapatıp masama ilerledim. Akın'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Masama oturup sert bakışlarımı onda sabitledim. Ağzını konuşmak için araladı.

" Neden yaptın?! " diye sordum. Açık olan ağzını kapatıp bakışlarını bende sabitledi.

" T-tehdit ettiler " dedi kekeleyerek. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi gözlerine sabitleyip kaşlarımı çattım.

" Tamam. " dedim. Bakışlarımı önümdeki dosyaya çevirirken. Dosyaya odaklanamıyordum. Kafam doluydu her şey üst üste geliyordu.

" A-alya özür dilerim " dediğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Akın'a bakmadan konuştum.

" Gidebilirsin iki adamım da senin yanında olacak bundan sonra " Neden böyle yaptım? Çünkü hâlâ ona zarar gelsin istemiyordum.

O bana ne kadar ihanet etsede ben öyle bir şey yapmayacaktım. Vücudumu saran kollarla gözlerimi kırpıştırdım. Akın kollarını bana dolamıştı.

Kaşlarım çatılırken onu ittim. Şaşkın bakışlarımı onda sabitledim. Bir şey demeden önüme döndüm. Bir şeyler mırıldanıyordu. Kapı açılınca bakışlarımı orada sabitledim. Poyraz içeri girdi.

" Patron?! Timur Biçer cezanın iki katına çıkması için masadakileri kendi yanına çekmeye çalışıyormuş! " dediğinde gülümsedim. Akın sesindeki şaşkınlığı atamadan konuştu.

" N-ne cezası? " dediğinde Poyraz'ın kaşlarını çattığını gördüm.

" Poyraz , Akın'ın peşine iki adam takıyorsun. Evde bile yanında olacaklar. " dediğimde gözlerini açıp bana bakmaya başladı

" Onun yüzünd- "

" Dışarıya çıkın! " deyip dosyaya döndüm. Uyuşturucu sattığım kişilerin başkalarından mal aldıkları resimler vardı. Kaşlarım çatıldı. Kapının kapanma sesiyle sesli bir nefes verdim. Ayağa kalkıp köşedeki üçlü koltuğuma ilerledim. Kendimi koltuğa atıp gözlerimi kapattım. Yarını düşünmemeye çalıştım.

BEYAZ SUÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin