24.bölüm

5.5K 302 13
                                    

-Seher -

Sıkıcı bir yolculuk sonrası Adana'ya gelmiştik. Hakan hâlâ bana tavırlıydı.

Bunun sebebini anlıyordum ama bu kadar uzatmasını anlamıyordum.
Uçaktan indikten sonra suratsız beyin huysuz ifadesiyle çıkışa ilerledik.

Kapıdan çıkınca Hakan elini uzattı, tam tutacağım zaman, abimi görünce bir an şaşırsam da koşa koşa gidip "Abiciğimmm!" diyerek boynuna sarıldım.
O kadar özlemiştim ki onu şu kısa sürede. Sanki aylardır görmemişim gibi...
"Ne işin var burda senin?" diye sordum ayrılınca. Sevecen gülüşüyle saçımı okşadı ve
"Az önce bir arkadaşımı yolcu etmek için gelmiştim. Sonra annemin bugün geleceğinizi söylediğini hatırladım. Biraz bekleyebilirim dedim" diyince küçük bir çocuk gibi tekrar kolunun altına girip sarıldım.
"İyi yapmışsın yakışıklım" dedim. Abimle Hakan da merhabalaştıktan sonra arabaya geçtik.
Hakan abimin yanına, ben arkaya bindim. Bizde adet böyleydi. Yani baban veya abinle bir yere gidiyorsan, sen eşinin yanında oturmazdın. ;)

Abim arabayı bizim evin önünde durdurdu.
"Buyrun gençler eviniz.. Hizmetimiz bu kadar " dedi. Hakan teşekkür edip inerken bende
"Teşekkürler abicim" diyip arka koltuğun müsade ettiği kadar arkasından sarılıp yanağından öptüm.
"Yukarı gelseydin bi kahvemizi içersin" dedim.
Yeni evli olduğumuz için gelmeyeceğini biliyordum ama nezaketen sordum yine de.
"Yok güzelim işlerim var. Siz düzeninizi kurun, yengenle geliriz" dedi.
Görüşürüz diyip arabadan indim.
Apartmana girip asansörü çağırdığımda Hakan hâlâ bana tavırlı gibiydi.
Havaalanında elini uzattığı zaman abimi görüp, elini boş bırakmam kızgınlığına tuz biber eklemişti. Abime de belli etmemeye çalışsa da bence abim de bişeyler anlamış olabilirdi.

Eve girince Hakan'ın ters bakışlarından kaçmak adına hemen kendimi banyoya attım. Çıktığımda Hakan çantamı odaya koymuş çıkmak üzereydi.
Ama beni görünce vazgeçip yanıma geldi. Yatağa oturup eliyle yanına gelmemi işaret etti.
Bu halde bornozla karşısında durmak istemiyordum ama zaten kızgındı bana daha kötü olsun da istemiyordum.
Saçlarımdaki havlu düşmüştü. Elleri saçlarıma gitti. Dağılmış saçlarımı düzeltmeye başladı.
Bense yine titremeye başlamıştım.
"Neden bana bu kadar uzaksın?" dedi.
"Ben...uzak...değilim yani şey işte... " Evet yine konuşamıyordum!

"Dayanamıyorum artık Seher. Herkese karşı sıcak kanlı, samimiyken bana soğuk olman ağır geliyor. Az önce abine sarılıp sarılıp öptüğünde onu bile kıskandım o kadar yani... Seni hep sevdim ama Önceden böyle isteklerim yoktu. Artık evli bi çiftiz, normal çiftler gibi olmak istiyorum, sana böyle yakın olup aynı zamanda uzak olmak çok zor geliyor." dedi.
Haklıydı, o da normal bir erkek gibi, sevdiği kızla evlendiğinde evcilik oynamak değil, gerçek birşeyler yaşamak isterdi.
Yine sessiz kaldığımı görünce sıkıntıyla nefesini verdi. Ve odadan çıktı.
Artık bu sahne klasikleşmişti sanki. Hep aynı şey oluyordu. Herşey tam düzene girdi diyordum, Hakan haklı olarak normal karı koca gibi olmak istiyordu ve benim saçma korkularım yüzünden aramız açılıyordu.
Neyden korktuğumu bile bilmiyordum yada biliyorum off, çok zordu...
Artık bu durumu aşmanın zamanı gelmişti. Ancak kimdem yardım isteyeceğimi de bilmiyordum.

Giyinip saçımı başımı düzelttikten sonra çantalarımızı boşaltıp kirlileri makinaya attım ve sonrasında mutfağa geçtim. Hakan'ın gönlünü almak için ona güzel yemekler yapmalıydım.
Buzdolabını açıp neler var diye baktım. Karnıyarık yapabilirdim.
Ve yapmaya da başladım. Yemeği fırına koyduktan sonra biraz garnitürlü pilav yaptım. Son olarak da çorba ve salata yapıp yemekler dinlenene kadar masayı hazırladım.

Herşey hazırdı, hepsi de Hakan'ın sevdiği şeylerdi. Sahi Hakan nerdeydi? Odasının kapısına geldim, içerde ses yoktu. Bir iki tıklattım, hâlâ ses yoktu.
Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim. Yatağına küçük bir çocuk gibi kıvrılmış uyuyordu. Yanına gittim, öyle masum uyuyordu ki kıyamadım. Saçlarını okşamaya başladım. Sanki hoşlanmış gibi rahatladığı yüz ifadesine yansıdı. Hoşuma giden etkisiyle dayanamadım yeni çıkan sakallarında gezdirdim elimi, bu sefer gıdıklanmış gibi başını bir oraya bir buraya çevirdi. Onunla oynamak eğlenceli gelmişti.

Hani Arkadaştık? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin