-Seher -
Hastanenin beyaz duvarına boş boş bakarken, yaşadıklarımızı düşünüp sindirmeye başladım. Hâlâ rüyada olduğumu düşünüyordum.
Hakan'ın beni uyandırıp 'korkma güzelim, hepsi rüyaydı ' demesini bekliyordum ama beni uyandıran kimse yoktu.Çantamdan telefonumu çıkarıp aklıma ilk gelen kişiyi, abimi aradım.
"Efendim abisinin güzeli" diyen abimin şefkatli sesi kulağıma dolunca hıçkırıklara boğulup daha çok ağlamaya başladım. Nasıl söyleyecektim?
"Seher? Niye ağlıyorsun? Cevap ver çabuk noldu?" dedi.
Kendimi zorlayıp hıçkırıklarımın arasından konuşmaya başladım
"A-bi ço çok kötü birşey o-olduu" derken nefesim kesilecekmiş gibi hıçkırıyordum
"Ne oldu deli olacağım anlat çabuk Seher? " dedi abim gittikçe sabırsız çıkan sesiyle.
"Hakan. Hakan'a araba çarptı abii. hastanedeyiz" deyiverdim.
"Birşey oldu mu? Kızım konuş öldü mü yoksa?"
Abimin farkında olmadan sarfettiği ölüm kelimesi durumun ciddiyetini kavramamı sağlamıştı.
"Bil-bilmiyorum" diyebildim tekrar hıçkırıklara boğuldum.
"Tamam güzelim, ağlama hemen geliyorum" diyip telefonu kapattı.Kendimle başbaşa kalınca yine ağlama krizine girdim. Ameliyathaneye giren çıkmıyordu. Kimse bana birşey söylemiyordu. Öyle filmlerdeki gibi görebileceğim bir pencere falan da yoktu.
Çaresizlik içinde tekrar gezinmeye başladım.
Acil girişinde abimle Gökhan'ı görünce dizlerimin bağı çözülmüş gibi oldu. Kendimi abimin kollarına nasıl attığımı bilemedim.
"Ağlama canım. Kendini topla. Hakan sağ salim çıkacak ordan Allah'ın izniyle. Dua et güzelim. Bebeğin için ayakta kal."
Abimin sözleri bir nebze de olsa beni rahatlatmıştı. Başımı salladım, sonra ameliyathaneyi işaret ederek
"O-oraya giren çıkmıyor ,kimse bana birşey söylemiyor." dedim yine ağlayarak.
"Tamam abicim gel şöyle otur önce sen. Gökhan yardım et." diyince, geldiğinden beri put gibi duran Gökhan, abime başını sallayıp koluma girdi ve oturmamı sağladılar.O sırada kapı sesiyle hepimiz içerden çıkan doktora döndük.
Abim benden önce davranıp
"Bir şey söyleyecek misiniz?" dedi. Doktor ellerini alnına götürüp bir süre sıvazladı. Derin bir nefes alıp söze girdi.
"Şimdilik elimizden geleni yaptık ama darbeyi kafasına aldığı için ameliyat biraz zor geçti. Önümüzdeki 24 saat çok kritik. Her şeye hazırlıklı olun."Doktorun herşeye hazırlıklı olun lafından sonra yorgun bedenim duyduklarına dayanamadı. Kendimi daha fazla ayakta tutamadım ve oracıkta yığıldım.
***
Gözlerimi açtığımda beyaz tavana baktım. Nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Ne olmuştu bana? Neden yatıyordum? Kocam neredeydi?
Kısa bir an düşününce herşey netleşti ve hiçbirşeyin rüya olmadığını anladım ve yine ağlamaya başladım. Kafamı kaldırıp başucumda duran kişiye baktım. Gökhan gözleri dolu dolu olmuş bir noktaya bakıyordu.
"Gökhan?" diyip doğrulmaya çalıştım. Beni engellleyip
"Yenge kalkma dinlenmen gerek " diyince dediğini yaptım, inatlaşacak gücüm yoktu.
"Hakan? Hakan nerde onu görmek istiyorum." dedim çatallaşan sesimle.
"Tamam yenge yorma sen kendini. Cem abi doktorla konuşmaya gitti. İzin alabilirse senin, abimin yanına girmeni sağlayacak" dediğinde, içimde bir umut ışıldadı.O sırada içeri giren doktora kaydı gözüm. Bu kadın da jinekologdu.
"Merhaba Seher hanım" diyince gözlerimi kapatıp açarak karşılık verdim, yatağın ucundaki sehpadan dosyaya baktı.
"Ezgi hanımın hastalarındanmışsınız. Normalde bugün randevunuz varmış ama doktorunuz bir doğum için acil çıktı." diyince anladım dedim.
Muayene olmak için odasına gittik. Gökhan bi an bile yanımdan ayrılmıyordu. Doktor ultrason aletini karnımda gezdirmeye başladığında kalp atışının sesi odayı doldurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hani Arkadaştık?
RomanceBirlikte büyüyen iki genç... Biri diğerini yıllardır sevip, içinde saklamış... Peki ne kadar saklı kalabilir ki aşk gibi güçlü bir duygu? Ve hayata dair hiçbir tecrübesi olmayan, büyümeyi ve yetişkin olmayı, sevilerek öğrenen bir genç kız... Onlar k...