🌸sürpriiz🌸

2.6K 187 12
                                    

                            

Ayaklarımın altında çöken yumuşak kumların üzerinde yavaşça yürüyordum.
Vakit alacakaranlıktı ve denizin üzerinde hafif pırıltılar vardı.

Gözümü sakince kıyıya vuran dalgalardan çekip etrafa bakındım. İlerde ışıklı bir karavan vardı. İçimden heycanla oraya koşturmak gelse de, siluetini farkettiğim sabırlı adama yakışır bir şekilde davranmalıydım.

Yavaş hareketlerle ona doğru ilerledikçe onu daha iyi inceleme fırsatı buldum, siyah pantolonundan dışarı çıkmış beyaz gömleği ile serseri bir havası vardı. Öyle yakışıklı öyle ulaşılmazdı ki. Yıllardır benim olan bu adama böyle uzaktan bakınca hâlâ inanamıyordum ,onunla evliydik ve bir değil iki değil üç çocuğumuz vardı bizim. Şimdilerde belki halalarını deli ediyorlardır ama Cemre'nin kendi kaşınmıştı.

Antalya'ya Hakan'ın amcasının yazlığına gelmiştik. Ve yaklaşık bir aydır buradaydık. İkizlerimiz ve Aras Berk beni çok yorunca Cemre bize kafa dinleme izni vermişti. Belgin anneyle ikisi bizim çocuklarla ilgilenip, bir günü karı koca birbirimize ayırmamıza müsaade etmişlerdi.

Bizde bize verilen bu fırsatı iyi değerlendirip gündüzü doya doya gezerek geçirmiş, akşam için birbirimizden ayrılmıştık. Hakan bana müsaade ettiğinde otelde hazırlanıp sahile yürüdüm.

Karavana yaklaşınca Hakan da bana doğru yürümeye başladı. Elimdeki sandaletlerimi alıp bir kenara bıraktı ve beni kucaklayıp kendi etrafımızda bir tur döndürdü.
"Çok beklettiniz beni leydim" diyip yanağıma hafif bir öpücük kondurdu.

Kollarımı boynundan indirmeden bende ona küçük bir öpücük verdim
"Sizin için hazırlandım, mükemmel görünmeliydim, uzun sürmesi normal değil mi?" dedim kısık bir sesle. Sonra gülümseyip
"Öylesin zaten, gel hadi" diyerek beni yönlendirdi. Küçük güzel bir masa hazırlanmış ve ışıl ışıl led ışıklarla karavan süslenmişti. Çok şirin, romantik bir ortam vardı. Masaya oturunca yemekleri servis ettim ve yemeğe başladık
"Hakan, bu karavanda romantizm Cemre'nin fikriydi ama bu kadar çabuk nerden buldun böyle birşeyi?" diye sorarken karavanı işaret ettim.

Gülümseyip lokmasını yutunca
"Cem abi gibi bir abiye sahipsen herşey kolay oluyor canım, sağolsun bu fikri ona açtığımda arkadaşlarından yardım alacağını söyledi ve bir saat sonra Alp abi bize bu karavanı temin etti" diyince başımı salladım.
Abimin arkadaşları bu konularla ilgilenmeyi seviyorlardı, özellikle de Erdem ve Alp abi bu konuda ustaydı.
"Hatırlıyordum da yıllar önce yengem bizde kalmıştı bir gece, e tabi daha evli olmadıkları için babam abimi Ahmet abiye postalamıştı. Bunlar iş birliği yapıp yengeme abim adına serenat yapacakken yanlışlıkla başka bir şarkı açıp abimi rezil etmişlerdi. " dediğimde ikimiz de kahkahalara boğulmuştuk.
"Cem abi anlatmıştı." diyip yine güldü.

Yemeğimizi yedikten sonra Hakan yere serdiği örtünün üzerine küçük minderler attı
"Hadi gel biraz yıldızları seyredelim." diyince yanına gidip uzandım. Ama o yıldızları izlemek yerine sol koluna yaslanıp beni izlemeye başladı. İkimizden de tek kelime çıkmıyordu. Gözlerimiz birbirine ilanı aşk edercesine derin bakıyordu. Hakan sağ elini yüzümde gezdirip sonra saçlarıma daldırdı.
"Niye bu kadar huzur buluyorum bu saçlarda?" diyip öptü, kokladı.
"Sen huzursun Hakan, sen beni sevdikçe ben sana daha güçlü bir aşkla bağlanıyorum ve bu da sana huzur olarak yansıyor" dedim.

Nefesi nefesime karışacak kadar yaklaşıp
"Sen aşksın" diyip aramızdaki mesafeyi kapattı. Geri çekilince bana hayran bakışları gururumu okşuyordu.
"Bu dudaklar niye hep böyle güzel şeyler söylüyor?" diyince kıkırdamama engel olamadım. Ben gülünce o güldü.

Hani Arkadaştık? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin