13.bölüm

5.4K 323 7
                                    

-SEHER-

Dün geceki kafa karışıklığından sonra bir türlü sakinleşip uyuyamamıştım, ama sonra sıcak bi banyo yapıp, bir fincan melisa çayı içmiştim. Bu sayede gercekten de iyi bir uyku çekmiştim.

Sabah kendime geldiğimde biraz düşündüm ve Hakan'a söylediklerim geldi aklıma, güya gönlünü almak için aramıştım ama, ben alttan almama rağmen soğuk olması, bardağı taşıran son damla olmuştu.

Yapmam dediğim herşeyi onun için yapıyordum. Onunla evlilik fikrine kendimi alıştırmaya çalışıyordum ama, yaptığım ufacık bir bencillik bütün fedakarlıklarımı siliyordu .

Bugün ev bakacaktık ama nasıl yüzyüze gelecektim onunla bilmiyorum. Yatakta düşünme evresini geçip kendimi ve odamı toparlayıp aşağı indim. Babamla annem kahvaltı yapıyordu.
"Günaydın biricik annem ve babam" diyip sandalyeye oturdum. İkisi de günaydın kızım derken yerime oturdum.
"Annen bugün ev bakacağınızı söyledi. Herşey yolunda değil mi kızım? " dedi babam.

Dünkü çıkışımdan sonra o da endişeleniyordu anlaşılan. Ağzıma attığım lokmayı yuttum ve
"Herşey yolunda babacım. Benim için endişe etmeyin. Asla sizi üzecek yada zor durumda bırakacak birşey yapmam." dedim.
Söylediklerimle biraz yüzü düşmüştü sanki.
Ama yapacak birşey yoktu ki. İnsanlar ne kadar çabaladığımı ancak böyle görüyordu.
Kahvaltıdan sonra Hakan'ın aramasını bekledim ancak ne mesaj ne bir arama yoktu.
Dayanamadım ben aradım. Çok bekletmeden açtı bu kez
"Efendim?" dedi sabah sabah yorgun bi sesle
"Bugün ev bakacağımızı sanıyordum ama anladığım kadarıyla sen hâlâ yataktasın!" dedim sinirle, Hakan yine yorgun çıkan sesiyle
"Ne oldu? Dünkü azarlaman yetmedi, bi posta daha mı azarlayacaksın?" dedi.
Haklıydı, bu yüzden sustum. Bişey söyleyemedim. Suskunluğum onu şaşırtmış olacak ki, bu sefer yumuşak bi sesle
"Orda mısın canım?" diye sordu.

Anlaşıldı bu adam kötülükten anlıyordu. Ses tonundaki sevecen tını gülümsememe neden olurken,
"Burdayım canım." dedim onu taklit ederek. Az öncekine nazaran huzurlu çıkan sesiyle
"Tamam Seher, artık uzatmayalım kızgınlığı. Bir saat sonra gelip seni alırım olur mu?" dedi.
Aslında düşününce, şuan annemle babamın göz hapsinde olmak hiç ilgimi çekmiyordu.
"Kahvaltı etmediysen birlikte yapalım mı?" diye sordum.

Zaten annemlerle çok bişey yiyememiştim. Benden böyle bi hamle beklemediği aşikardı ve şaşkınlığı sesine de yansıdı.
"Oo-olur yani tamam yarım saate ordayım" dedi.
"Peki o zaman bekliyorum" dedim ve görüşürüz diyerek kapattık telefonu.

                             ***

Çok geçmeden dışardan gelen araba sesiyle ayaklandım.
"Annee, Hakan geldi ben çıkıyorum" dedim bahçeye doğru.
Babamla birlikte güneşe karşı oturuyorlardı. Bana el sallayıp
"Güle güle kızım. Üzme çocuğu" dedi annem. Sanki kendi çocuğu ben değil de Hakandı. Başımı sallayıp gülümsedim.

Kapıdan çıktığımda Hakan da bana doğru geliyordu. Düz siyah tişörtünün üzerine ince gömlek ve mavi kot pantolon giymişti.
Bugün daha rahat giyimli görünüyordu. Böyle spor giyinmek, ona çok yakışıyordu. Bunu sevmiştim. Çok tatlı ve çekici duruyordu.
İç sesim kendime gelmemi sağladı. 'Aptal olma Seher!! Görünüş herşey, değildir. '
Ama zaten Hakan'ın içi de dışı kadar güzeldi, bunu en iyi ben bilirdim.

Hakan beni görünce güller açtı yüzünde
"Neden hemen çıktın? Annenlere selam verseydim" dedi. Omzundan ittim ve
"Boşver lafa tutulma şimdi. Dönüşte oturursun." dedim.

Başını sallayıp arabaya doğru yürüdü
"Hadi gel o zaman" diyerek binmem için kapıyı açtı.
Kendi de sürücü koltuğuna geçtiğinde arka koltuğa uzandı. Bir demet beyaz gül alıp bana uzattı.
"Birlikte çıkarken hiç sana çiçek almamıştım." dedi.

Hani Arkadaştık? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin