36.bölüm

4.4K 258 4
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. İyi okumalar :)

-Hakan-

Karşıma geçmiş utanmadan eski dostluktan bahsediyordu. Dostluk mu kaldı lan?
Sen benim sevdiğim kızla çık, sonra onu taciz et, senin yüzünden karım benden kaçsın...
Şu ana kadar öldürmediğime dua etmeliydi. Biri bana lütfen damat adayının bu gerizekalı olmadığını söylesin diye düşündüm.

Bu sırada soran gözlerle teyzeme bakınca açıklama gereği duydu.
"Gelin çocuklar dünürlerimizle tanışın. Damadımız Caner" diye Özgür'ün yanındaki genci gösterdi. Sinirden farketmemiştim şimdi görmüştüm çocuğu. Teyzem devam etti.
"Özgür de Caner'in abisi zaten tanışıyormuşsunuz." dedi ve tek tek diğer aile üyeleriyle de tanıştırdı bizi.
Kısa bir sohbetten sonra nazikçe
"Kusura bakmazsanız, biz odaya çıksak. " dedim ve Özgür'ün gözünün içine bakarak
"Karım hamile de. Dinlenmesi gerek" diyince Özgür'ün bakışları değişti.

Katıksız kıskançlığı görünce halimden memnun bir şekilde
"Gel hayatım" diyerek Seherin elini sıkıca tutup merdivenlere yöneldim.

-Seher -

Hakan'ın çekiştirmesiyle odaya geldik. Aşağıda yaptığı gösteri beni baya eğlendirmişti.
Hâlâ elimizde tuttuğumuz alışveriş poşetlerini yere bırakıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim. Hakan içeri girip, arkamdan sarıldı. Aynada birbirimize bakıyorduk.
"İyi misin güzelim?" diye fısıldadı kulağıma. Kötü anıları düşünüp psikolojimin bozulmasını istemiyordu doğal olarak.

Ona doğru dönüp kollarımı boynuna doladım.
"İyiyim canım, merak etme. Artık onun adını duyunca birşey hissetmiyorum derken, yüzünü görünce bile birşey hissetmediğimi anladım. Sen ve bebeğim benimle olduktan sonra ben hep iyi olurum" dedim.
Alnıma sevgi dolu bir öpücük kondurdu. Eğilip alnını alnıma yaslarken
"Seni seviyorum bitanem" diye fısıldadı
"Bende seni seviyorum aşkım" diyerek sıkıca sarıldım.

Beni kendinden uzaklaştırdığında şaşırarak baktım.
"Artık dinlenmelisin güzelim. Hadi yatağa" dediğinde başımı sallayıp onayladım... Evet bebeğimle biraz dinlensek iyi olurdu.

                          ***

Sabah yine mide bulantısıyla kalktım. Kendimi banyoya attım hemen, ama boşa gitmiştim rahatlayamadan yatağa geri döndüm. Hakan sesime kalkmış olmalıydı. Yatağı açıp elini uzattı.
"Yine mi?" dedi gülümseyerek, başımı sallayıp
"Aslında boşa kalktım. Sadece bulantıymış." diyince beni göğsüne çekti.
"Anlaşılan oğlum seni doğana kadar yoracak"
Söylediğiyle hiç gülesim yokken kahkaha attım
"Hakan şöyle yapma bak bebeğimiz kız olursa çok üzülür sonra" dedim ama kimin umurunda...
"Kız olursa da onu çok severim ama içime doğdu. Erkek olacak " diye cevap verdiğinde, göz devirmekten kendimi alamadım.

Kahvaltıya indiğimizde herkes masadaydı. Günaydın diyip oturduk. Cemre bana gülümseyerek mutfağa gitti. Elinde kocaman bir bardak sütle geri geldi ve önümdeki çayı aldı. Yerine sütü koydu
"Al bakalım yengeciğim. En azından düşük tehlikesi geçene kadar açık da olsa çay yok sana" dediğinde çaresizce Hakan'a baktım o bana kıyamazdı değil mi?
"Hiç öyle tatlı tatlı bakma güzelim. Cemre haklı, bebeğimiz için bazı zevklerinden ödün vermelisin" dedi.
"Madem ikimizin bebeği sen niye hiçbir şeyden ödün vermiyorsun o zaman" dedim çocukça. Omuz silkip yanağımdan makas aldı.

Akşam için hazırlıklar tam gaz sürüyordu. Banu ve Cemre eksik bir şey olmasın diye titizlikle dolanıyordu etrafta.

Bir an kendi nişanımızı düşündüm. Sanki başkasının nişanı gibi heyecansız tasasız bir şekilde yaşamıştım herşeyi. Hakandan köşe bucak kaçmıştım.
Ama Hakan haklıydı, ben ne yaparsan yapayım, nereye gidersem gideyim yolum hep ona çıkıyordu.

Hani Arkadaştık? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin