40.bölüm

3.6K 249 8
                                    

-Seher -

Bize seneler gibi gelen bir bekleyişten sonra doktor odadan çıktı. Abimin yanına giderek en önde durup doktorun konuşmasını bekledim
"Hakan bey uyandı, gözünüz aydın" diyince hayatımda hiç sevinmediğim kadar sevindim.
Fakat doktorun güzündeki ciddi ifade beni biraz tedirgin etmişti.
"Hayati tehlikesi geçti ancak.." diyip sustu. Ancak nee?

Bana bir ömür gelen bir nefes alma süresinden sonra doktor tekrar konuşmaya başladı
"Başına darbe aldığından beyinde hafıza kaybı söz konusu. Uyandığında kim olduğunu sordu. Bu demektir ki geçici bir hafıza kaybı değil. Daha ciddi bir durum. Bir psikologdan yardım almak gerekir..." doktor konuşmaya devam ederken duyduklarımla kulaklarım uğuldamaya başladı. Artık hicbirsey duymuyordum.
Kendimi topladığım anda
"Onu görmek istiyorum" dedim. Ani çıkışım üzerine doktor şaşırsada, anlayışla karşıladı
"Normal odaya alalım, ziyaret edebilirsiniz" diyip yanımızdan uzaklaştı.

Hakan'ı normal odaya aldıktan sonra onu ilk benim görmemi kararlaştırmıştık. Anne babası sağolsunlar hamile olduğum için daha fazla endişe etmemem için ilk benim görmeme izin vermişlerdi.

Elimi kapının kulpuna koyarken titriyordum, beni nasıl karşılayacaktı. Gücümü toplayıp içeri girdim. Sanki aylardır görmüyor gibiydim. Bir buçuk gün bizde neler değiştirmişti.
Pencereye diktiği gözlerini bana çevirdi. Alışkanlık olarak gülümsemesini bekledim ama boş bakışlarla bakıyordu bana. Yanına gidip yatağın müsade ettiği kadar oturdum.
"Merhaba" dedim. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum. Boş bakışları soru işaretleriyle dolarken
"Merhaba. Sen ailemden biri misin? " dedi.
Sanki yeni tanışıyor gibi konuşmuştu. Başımı salladım.
"Evet. Hakan. Ben... Ben senin karınım" dedim kısık çıkan sesimle.
"Ben... Evli... Miydim? " dedi kelimelerin üzerine tek tek basarak.
"Evet."
Yabancı bakışlarını elini tuttuğum elime çevirip tekrar bana baktı
"Çocuğumuz var mı?" gözlerim dolu dolu oldu. Elimi karnıma götürdüm.
"Burda 14 haftalık.
Hakan bizim bi oğlumuz olacak. Sen hep böyle tahmin etmiştin ve yanılmadın" yüzünden saniyelik bir tebessüm geçti. Sonra ciddeleşti.
"Peki biz severek mi evlendik? Görücü usulü mü?" dedi.

Gözlerimi zorlayan damlalar akmaya başlayınca gözyaşlarımı sildim.
"Biz çocukluktan arkadaştık Hakan. Birbirimizden ayrı hiçbişey yapmadık. Ve yaklaşık bir yıl önce falan ailelerimiz bizi evlendirmek istedi. Sonrasında sen yıllardır beni sevdiğini söyledin..." derken Hakan sözümü kesti.

"Peki insan yıllardır sevdiği birini unutur mu?"

İçimde bir şeylerin paramparça olduğunu hissettim... Dağıldım, yıkıldım ama bir cevap veremedim...

                            ***

Hakan hastaneden taburcu olalı bir hafta olmuştu. Bu süre içinde  Hakan'ın durumu ve benim hamileliğimin zor geçmesinden dolayı Belgin annelerde kalıyorduk.

Hakan'ın durumu sandığımızdan daha kötüydü. Unuttuğu şeyler arasında okuma yazma da vardı. Bu durum içimde sanki bıçak yaraları varmış gibi canımı yaksa da ona belli edemiyordum.
Bedenim gibi kafam da yorgun düşmüştü.

Öğleden sonra uyurken Hakan'ın sesiyle uyandım. Yatak odamızın banyosundan ağlama sesleri geliyordu. Yataktan hızla kalkıp içeri daldım.
Hakan üzerinde ıslanmış kıyafetleriyle duşa kabinin içinde yere çökmüş başını ellerinin arasına almış ağlıyordu. Hemen yanına gidip ıslaklığına aldırmadan sarıldım 

"Ağlama bitanem ben yanındayım" diyip saçlarını okşamaya başladım.
Ağlamasının şiddeti gittikçe düşerken yüzünü ellerimin arasına aldım
"Ne oldu? Anlat bana aşkım" derken çaresiz bakışları gözlerime değince içimin yandığını, kavrulduğunu hissettim.
"Ben.... Ben" diyip sustu.

Hani Arkadaştık? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin