Yusuf saatler sonra başka bir araçla hiç ayak basmadığı şehre geldi. İlk hissettiği korku oldu. Sonra hata yaptığını düşündü, kalbi sızladı acıyla. Biraz zaman geçince buna alıştı. Ama kendini aptal gibi hissetti. Başaracaktı. İyi de nerde kalacaktı, ne iş yapacaktı, hiç düşünmediği şeylerdi bunlar. Caddelerde gezerken işyerlerinin camlarına bakıyordu. Garsonluk ya da bulaşıkçılık yapabilirdi en azından. Değerli bir işi sonra bulurdu. Hava sıcaktı, bir süre sonra gezmekten ve güneşten yoruldu, yolunun üstündeki parka attı kendini, banka oturdu. Simitçiyi fark etti ilerde. Simit almaya karar verdi. Cüzdanı çıkardı, parasının sayıp cüzdanınına koydu. Bu parayı çok idareli kullanmalıydı. Bu sırada izlendiğini bilmiyordu. Emsali genç karşıdan geldi: "Saatin kaç, bilader?" diye sordu.
"Saatim yok."
"Nasıl yok?
"Yok işte."
"Saatsiz adam mı olur; çabuk bana saatin kaç olduğunu söyle?!"
"Olur" dedi, söylendi: "Manyak ya, çattık!"
"Sen bana ne dedin!?"
"Akıllı ol. Bana bulaşma."
"Saat taşımıyorsan vergisini vereceksin!"
"Taşımadığım şeyin vergisini vermek de ne demek oluyor? Abuk subuk konuşma!"
"Çabuk vergini ver!"
"Vergi memuru gibi görünmüyorsun, ceketin kıravatın yok?"
"Bak; vergini ver diyorum, sabrımı zorlama!"
"Sakin ol. Ama ben de devletin vergi memururlarından biriyim. Sen benden vergi alırsan ben de senden vergi almak zorundayım."
"Neymiş? Öt bakalım."
"Soluk alıp veriyorsun; bedava değil."
length_腗�[��
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASABADAKİ GENÇ KIZ
Romance18 yaşındaki Yusuf kasabadaki en güzel kıza aşıktır. Onu ve parayı elde etmek isterken başına gelenler. Yusuf ailesiyle çiftlikte yaşamaktadır... Hayatta yüksek bir noktaya gelmek için çözüm arayan gençler, lise sonrasındaki gençlerin çıkmazlarda yü...