KASABADAKİ GENÇ KIZ

KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 8

Cafer, keyifle kahkaha attı. "Sen yine iyisin! Bizim dönebileceğimiz köpek kulubemiz bile yok. Bizi kimse umursamıyor. Ama iyi giyinsek, altımızda araba olsa öyle olmaz. Çakal gibi bir görüntümüz olduğu doğrudur. Ben de öyle birinden korkardım. Valla ben durumu çözüp kabullendim. Şu köşe başında kedi gibi sessiz dursak da sorun oluyor insanlara. Hırsız; ne bileyim katil ya da bombacı sanıyorlar. Hemen göze batıyoruz abi. Ama jilet gibi giyinip altında lüks araçla gezen sırtlanlar da var. Onlara kimse bir şey demiyor. Seyyar satıcılık yapayım dedim, limon satıyordum, zabıta 2 kez mallarıma ve arabama el koydu. İşi bıraktım. Küçük adamlarla uğraşmaya pek meraklılar. Gücü yeten yetenin gırtlağına çöker. Sevdim seni. Mavi gözlerin derinliklerden bakıyor. Bir şekilde evine dönüp durum neyse tamir etmelisin koçum. Bak herkese böyle konuşmam. Burada ne yaparsan yap arkan olmadıkça insanlarda değerli şeyler uyandıramazsın. Bir işe girmek istesen oturduğun yeri, bir sürü şeyi soruyorlar. Belge istiyorlar. Burada çaldığın bütün kapılar yüzüne yumruk gibi kapatılıyor. Ben artık tiklemediğim için sorun yapmıyorum. Rahatıma bakıyorum. Asla takmayacaksın. Kuru ekmek buldun; yiyeceksin. Su buldun; içeceksin ve hiç şikayet etmeyeceksin halinden. Sokağa alışınca zor şartları mutsuzluk kaynağı ya da sebebi olarak görmüyorsun. Kırılmış ve darbe yemişsen ışığının ayağa kalkması hiç zor değil. Açlığı, şikayet etmeyi; yani kötü şeyleri yineledikçe onu sonsuz köpek tasmasıyla kendine bağlıyorsun, sonra o kötü şey köpekleşiyor ve (kuduruyor) seni çılgınca peşinden sürüklüyor! Ağzından çıkanlara dikkat et! Benim işim ise kötü şeyi, şeyleri avlamaktır. Kayıyorum ama toparlamak için. Sallanıyorum; ama yere sağlam basmak için. Düşüyorum aniden yüz üstü. Çivi gibi çakılıyorum uçudumdan aşağı. Yeniden doğmam için. Yeniden başlamam için. Sorun bitmez. Yüz güldürecek şeyler de bitmez. Yapabileceğin en iyi şey umut edip çabalamak sonuçaları umursamadan. Önüne çıkana engel dersen, takılıp düşersin; basamak dersen, bir basamak yükselirsin."

veriri_��8�