İbrahim, günlerdir hastanedeydi. Bilinci yerinde değildi, ara ara ateşi çıkıyordu, hayaller görüyordu. Görme duyusu beyindeki bazı damarlar tıkandığı için çok zayıflamıştı, dengesinde sorun vardı, kolayca düşebiliyor, koluna birini girmesi gerekiyordu. Hareketleri 3 yaşındaki bir çocuğunki gibiydi. Altına kaçırıyor, geceleri uyuyamıyor, sürekli inliyor, abuk subuk laflar ediyor, hastanede dolaşmak istiyor, karısı ya da kızı onu teskin etmeye, avutmaya çalışıyordu. Refakatçisinin de uyuyup dinlenmesine izin vermeyip harap bitap olmasına yol açıyordu. Bazen yanındakinini atlatıp kaçıyor, kayboluyordu hastanenin koridorlarında. Birkaç adım ilerleyip dönmesi gereken yeri göremeyip duvar engeliyle karşılaşıyor, orada sıkışıp kalıyordu biri ya da refakatçisi onu fark edene kadar ya da bağırıp yardım istiyordu. Uykusuzluktan ölen refakatçisi zorlukla kalkıp onu oradan alıp yatağına yatırıyor, uykuya çekiliyordu. İbrahim sık sık tuvaleteti olduğunu sanıyordu. Bazen normal biriymiş gibi konuşuyor, sonra aniden abuk subuk laflar etmeye başlıyordu. Yerinde duramıyordu, oturuyor, hemen sonra yerinden kalkıyor, oda dışına çıkmak istiyordu. Sürekli bir kriz hâlindeydi. Bir ay sonra tıkalı damara stent takılmak üzere İbrahim taburcu edildi. Hemen takılırsa ölüm riski olacağı için.
Yusuf, babasını hastaneye yattığı ilk günün akşamı ziyaret etmiş, durumuna çok üzülmüş, bir daha da onu görmeye cesaret edememişti. Babası aklına geldiğinde onu o kötü durumda hatırlamak onu çok yormuştu, o berbat his kalbini ve ruhunu kurt gibi emip tüketiyor, bütün enerjisini alıp çorak bir tarlaya çeviriyordu iç dünyasını. Bunu nasıl değiştirebiir, yenebilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASABADAKİ GENÇ KIZ
Romance18 yaşındaki Yusuf kasabadaki en güzel kıza aşıktır. Onu ve parayı elde etmek isterken başına gelenler. Yusuf ailesiyle çiftlikte yaşamaktadır... Hayatta yüksek bir noktaya gelmek için çözüm arayan gençler, lise sonrasındaki gençlerin çıkmazlarda yü...