KASABADAKİ GENÇ KIZ

KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 9

"Sizle takılabilir miyim?" diye sordu Yusuf.

"Olmaz."

"Neden?"

"Ortamımızı ve bizi kardeşinden öte sever; bizden ayrılmak istemezsin. Yalnız kalıp acı çekip buranın ucube ve çileli bir yer olduğunu anlaman lazım. O zaman eve dönme dürtün çok iyi harekete geçer. Destek görenler evlerine dönmez. Kocasıyla sorun yaşayan karı baba evine döner, destek görürse kocasına ve çocuklarına dönmez. Hangi haklı ve haksız sebeplerle ya da aptal bir isyanla evi terk edip etmediğini bilemem. Yanılsamana arka çıkamam. Hatanı ört bas edemem. Kaderini mahvedemem. Bana ya da yanımdaki piçe dönüşmeni isteyemem. Çünkü beni sevip özleyen yok. Beni kaybetmekten korkan, yokluğumun ağlattığı kimse yok. Gözlerinden belli ki çok pişman olduğun belli."

"Belki de iş bulup buraya uyum sağlarım."

Cafer alaycı güldü: "İş bulmak ha? Bu şehirde vampir gibi eğitimli olanlar bile iş bulamıyor. Sokaklara düştüğümde ben de senin gibi düşünüyordum. Öyle şeyler yaşadım ki; çarmıha gerilmiş bir hayvan, mesela bir kedicik gibi hissettim kendimi. Başta olan umutlarımın ve mücadelemin zerresi kalmadı ve sonra yeni bir genç doğdu külllerimden. Ama sen bunu başaramazsın. Ben şanslıydım; hayatta kaldım. Sokakların raconunu öğrenmek yıllar alır. Dayanıklı biri olduğunu sanmıyorum. Süt çocuğu gibi kırılgan görünüyorsun. Buralarda kısa sürede gebertirler seni."

"Hadi be sende! Ukala ukala konuşup duruyorsun! Beni tanımıyorsun ki!?"

"Heh heh heh!" diye güldü Cafer, "kızma bilader, ben senin iyiliğin için konuşuyorum. Aç mısın?"

"Çöpün kenarında kedi küflü ekmek yiyordu. Gidip aldım. Birkaç dilim ekmek çok güzel geldi; ama doyurmaz ki. Çöpün orada meyve suyu kutusu gördüm, salladım, doluydu, içeyim dedim, içinden sidik çıktı."

Cafer ve kısa boylu genç adam güldü.

Cafer dedi ki: "Adam otomobilde sıkışmışsa; meyve suyu kutusuna ya da su şişesine işer ve atar yol kenarına. Kutuyu açtığında önce koklaman ve içindekini teşhiş etmen gerekirdi. Lüp diye ağzına atarsan olacağı budur. Köpekler, kediler yiyecekleri şeyi önce koklar. Kedi kadar aklın yok mu?"

Kısa boylu Cafer'in koluna vurup güldü: "Cafer abi çok komiksin."

"Tirajiğim trajik. Gülüyorsu la."