KASABADAKİ GENÇ KIZ

KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 38

Yusuf kaygılıydı. "Bu bir iş mi çeviriyor?" diye düşündü, sarhoşun araca binmese çok iyiydi.

Mecit dedi ki: "Gelecek sene kasaba çok değişecek.

Araba yarışı pisti yapılacak mesela. Fabrikalar kurulacak. Atlar için de bir yarış pisti kurulacak. Bir sanat galerisi, yeni bankalar, dans okulu, bir düşünce kuruluşu, oteller ve yüksek bilim akademisi."

"O da neyin nesi, bilim adamı mı yetiştirecekler? Harika bir şey!"

Mecit güldü: "Adı Yüksek Bilim Akademisi; ama arka planında ise randevu evi, uyuşturucu imalathanesi, kara para aklama yeri."

"Ama bu nasıl olur? Şaka yapıyor olmalısın?"

"Kapitalizm dostum, kitabındaki kuralına uyarsan her türlü dükkan açabilirsin. İçini istediğin gibi diyazn et. Sempatik bir özgürlük geliyor bazılarına. Serbest piyasa ekonomisi. Yağmalanıyoruz haberimiz yok. Ruhumuzun işi bitiriliyor. Her türlü gelişmişliğe sahip modern robotlarız ve da çok itaat eden köleler olmaya doğru delice bir süratle ilerliyoruz."

"Siyasi şeylerden hoşlanmam."

"Düşünsen iyi edersin, en azından bilinçlenirsin. Kasabada çok büyük bir dönüşüm olacak."

"Sen nerden biliyorsun?"

"Gizli bir kaynak. Çok sağlamdır."

"Buranın ölü hali bitecek o hâlde. Çok iyi!"

Mecit kahkaha attı: "Şaka yaptım. Şaka olmayan yerine gelince; çiftçilerden biri arazisinde altın bulmuş. Sizin komşu çiftlik. Sizin çiftlik arazisinde de altın madeni olmalı."

"Ama babam çitliği sattı."

"Çok büyük para kaçırdınız o zaman. Keşfedilmemiş yerlerde o kadar önemli madeni kaynak var ki. Bana bu altın işini anlatan adamın şaka yapıp yapmadığını kestiremiyorum ama. Barda içip anlattı. Belki de palavra sıkmıştır."

Mecit'in cep telefonu çaldı, babasıyla konuştu.

Yusuf sıkıntılıydı, dedi ki: "Geri dönelim artık. Geç kaldım eve. Babam kızacak."

"Az kalmıştıı. Seni sevdiğin, heyecan duyacağın bir yere götürüyordum, gerçekten. Ama iyi hissetmiyorum. "

Aracı yolun kenarına çekip kustu.

Geri döndüler.

"Başka bir zaman oraya gideriz."

"Orası neresi?"

"Bekle. Eğlenceli olacak. Eğlenceyi seversin, değil mi?"

"Elbette; ama nasıl eğlence?"

"Zamanı gelince görürsün."

"Delice bir merak içine savruldum."

Yusuf ne kadar yalvardıysa da Mecit açıklama yapmadı.