KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 85

30 14 0
                                    

85

"Kafileden başka bir kadın dedi ki: "Şu halimize bak, sıçanlar gibi kapana kısılıp kaldık burada. Gebereceğiz."

Kafileden başka biri ona karşı çıktı: "Yok! Millet, çabalarımız birleştirip çıkış yolunu bulacağız, umutsuzluk yok, kurtulacağız! Musa dayı bizi çıkışa götürecek. Ama leş gibi uyuyor. Umarım uykusunda ölmez! Zaten bizi çıkışa çıkaramazsa ben onu öldüreceğim de..."

"Benim ne güzel hayallerim vardı" dedi öteki. "Ama hayallerin ne kadar tatlı, güzel ya da pembeolursa olsun, ne kadar canlı olurlarsa olsun; paran yoksa bir haltayaramıyorlar. Paran yoksa içinde karışıklık, isyan uyandırıyorlar. Çılgınlıkuyanıyor içinde. Gözün kararıyor para bulmak için. Gerekiyorsa bir sürü insanıgebertmek istiyorsun. Her kötü şeyi, cehennemi bile göze alıyorsun. Capcanlıhayaller, kafanın içinde ya da kalbinde dolanan ırmak gibidir; ama karındoyurmuyor, insanı mahvediyor ve ölüm çukuruna yaklaştırıyor. Para lazım. Şanslazım. Doğru bir zaman lazım. Hayallere ulaşmak imkansız; artık bunu anlıyorum.Gökyüzündeki buluta tutunamazsın. Ona ip bağlayıp uçurtma yapamazsın. Rüzgarnereye eserse oraya gider. Kanatların varsa başka tabi. Gözlerin görüyorsa enbüyük hayalin içindesindir. Kör olmanın korkunçluğunu yaşamadığın için aptalhayallerini yüce, şahane sanıyorsun. Malın ben arkadaş malım."Kafileden bir başka ses yükseldi:"Keşfe buraya gelmeseydim, ah! Ne olurdu o yaşantımın içinde devam etseydim,kanaat etseydim, ne kadar aptalım, gebereceğim burada böcek gibi." Ağlamayabaşladı. "Öleceğiz!"

"Kes zırlamayı be! Moralimi bozuyorsun!"

"Ama öleceğiz, buradaki hava tükenecek!"

"Daha iyi ya, yalnız ölmeyeceksin; sesini, son sözlerini duyacak birileri var, bir ara intihar etmek isteyenlere arkadaşlık ayarlayan bir işyeri, servis vardı, insanlar yalnız ölmek istemiyor, son anlarında yanında biri olunca ölüm korkusunu yeniyor olsa gerek."

Ayhan yaşlı adamı dürttü: "Musa dayı uyan, uyan gitmemiz lazım."

Musa gözlerini açtı bir şakaya bakar gibi: Herkesi kurtaracağım tek sen kalacaksın burada!"

"Kızma baba, gitmemiz lazım."

"Neye inanıyorsan çıkış odur." Musa toparladı, ilerlediler. Çok kısa bir süre sonra Musa onları çıkışlardan birine getirdi. Dışarda çok şiddetli bir fırtına vardı. Ormanda çamura bata çıka ilerliyorlardı.

"İnsan yaşadığı hayatın değerini anlayabilmek için illa başının belaya mı girmesi gerek?" diye sordu Musa. "Gidin evlerinize gidin...!"

Tünelden çıkan Mecit'in elinde bir külçe altın vardı.

KASABADAKİ GENÇ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin