KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 31

23 20 1
                                    

Musa dedi ki: "Bu geri zekalıya sinir oluyorum. Orada takılsak ne olacak ki. İş yaptı sanki. Salak herif!"

"Anneni dövdü diye babanı bir kez içeri almıştı. Ondan kızgınsın. İyi biri aslında."

"Boşversene! Adamın saçı bile sahte."

"Saçı mı?"

"Peruk taktığını bilmiyor musun?"

"Yok ya, saçları peruk olamaz."

"Gerçekten peruk. Bir kere sıcakta bunalmıştı, çevresinde biri var mı diye kontrol edip peruğu çıkarmış ve başını kaşımıştı.

Az sonra Musa evinin önüne geldi. Berikinin omzuna dosta dokundu.

"Eve gidip televizyon izleyeyim. Sana iyi geceler. Görüşürüz."

Musa, gitti.

Yusuf ellerini ceplerine soktu. Can sıkınsıyla çevresine baktı. Bir köpek geriden havladı. Komiser aracıyla önünden geçip giderken çakır gözleriyle pis pis baktı camdan. Parmağını salladı. Yusuf, başını önüne eğdi. Zavallı komiser can sıkıntsıdan kasabada turluyor, bir suç, bir arıza, kanlı bir olay, bir cinayet, düzene uymayan bir acayiplik, bir şey arıyordu işte. Gazetetelerde ve haber bültenlerinde ondan, onun kahramanca başarısından söz edecek bir şeyler duymayı pek isterdi herhalde; ama sinek avlıyordu işte. Yusuf kendini bildiğinden beri ustura gibi keskin ve ıstakoz bakışlı adam kasabanın komiseriydi. Zamanla eriyip küçülmüş, buruşmuş ve zayıflamış, yüzüne çok sert ve acımasız bir gölge inmişti. Ne yaşarsa yaşasın pes etmemişti. Tek çocuğu evlenip yurt dışına gitmişti, Rıdvan karısıyla yalnız kalmıştı. Rıdvan tavuk çiftliği kurmak istersen batmış, bankaya borçlanmıştı. Karısı bir adamla kaçıp gitmişti kasabadan. Rıdvan ise bor harç ve yalnızlık içinde kalmıştı. Karısı gideli beri tuhaf, aşırı şüpheci ve işkolik olmuştu. 

KASABADAKİ GENÇ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin