KASABADAKİ GENÇ KIZ

KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 77

60 yaşındaki zayıf yaşlı adamın adı Musa'ydı: "Burada ne arıyorsun?"

"Buradan geçiyordum, fırtına çıktı, sığınacak bir yer arıyordum."

"Yalan söyleme! Hırsızlık için geldin, değil mi?"

"Hayır."

Musa tokat patlattı.

"Hırsız olsam yanımda aletler ve ekiibimin olması gerekmez mi? Başıma neyle vurdun öyle?"

"Sana güvenmiyorum."

"Dayı lütfen beni çöz. Ben iyi biriyim. Çöz beni gideyim. Merhamet et."

Uzaktan bir kızın çığlığı duyuldu.

"O da neydi?!" dedi Yusuf.

" Bu gece başım belada."

"Dayı çöz beni. Sana yardım ederim. Bela nedir, onu söyle?"

Elektrikler geldi ve gitti.

"Jenaratör de bozuldu, burası mağara gibi oldu. Birileri girdi şatoya, jenaratörü onlar bozmuş olmalı. Sarı kızın arkadaşlarından başka kim olsun ki. Dolaşıyorlar içerde. Altın mücevher gibi şeyler arıyorlar. Kasayı... Bana yardım edecek biri olsa..."

Musa elindeki bıçakla Yusuf'un iplerini çözdü.

"Haydi git."

"Dayı, sana yardım ederim."

"Ciddi misin?"

"Evet."

Mutfağa gittiler. Ocakta çorba vardı.

"Sarı kızı bulmamız lazım. Gel benle. Orada biri var, onu senden az önce yakaladım. Git bak."

Kilere girdiler. Musa, el fenerini adama tuttu: "Onu tanıyor musun?"

"Evet. Aracına binmiştim."

"Bir şey demek istiyor, ağzındaki bantı çözebilir miyim?" dedi Yusuf.

Yaşlı adam bantı çekip çıkardı. Ayhan acıyla bağırdı: "Dayı, ne olur beni çöz, gideyim, acı bana, şeytana uydum, yaptım bir hata, çoluk çocuğum var..."

"Seni polise vereceğim. Ayrıca burada dolanan kaç arkadaşın var; itiraf etmedin!?"

"Bir arkadaşım vardı, o da yolda kaza geçirdi, araç patladı. Geberip gitti. Yanındakine sor, araç patladığında o da oradaydı?"

"Ne diyor bu?"

"Evet, araç patladı ve adam öldü. Gözlerimle gördüm. Bu herif doğru söylüyor anlaşılan."

"Ama antika eşyaları çalıyordu!?"

"Bağışla Allah aşkına. Birkaç dandik antika için yakma beni. Hiç sabıkam yok."