KASABADAKİ GENÇ KIZ

KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 19

Caddeye gelmişlerdi. Genç kadın taksiyi durdurdu: "Atlayın çocuklar."

"Boş ver bizi abla, boşuna taksi parası verme bizim için. Biz yürüyerek gideriz." dedi Cafer, gurur yaptı.

"Olmaz; atlayın."

"Polis molis istemeyiz ve ifade vermeye gitmeyiz."

"Peki. Atlayın."

Taksiye bindiler, taksi hareket etti.

Taksi şehir dışına yol aldı. Sonra ağaçlı bir yoldan geçti. Büyük bahçe kapısının önünde durdu, bahçedeki iki köpek var güçleriyle havlamaya başladı. Güvenlik külübesinden görevli çıktı, taksinin içine baktı, evin hanımefendisiyle göz göze geldi, başıyla selam verdi ve kulübeye gidip otomatik kapının düğmesine bastı. Kapı açıldı.

Taksi ilerledi ve malikanenin önünde durdu.

Kapıyı hizmetçi kız açtı.

Genç kadın çocukları misafir odasına aldı: "Siz bekleyin burada."

Yaşlı adam oturma odasında puro içip gazete okuyordu. Televizyonu sessize almıştı. Müzik setinden klasik müzik nağmeleri geliyordu. Güzel bir parfüm kokusu vardı içerde.

Genç kadın kocasına yaklaştı usulca. Yaşlı adam ters ters baktı.

"Beni affet" dedi genç kadın, gözleri yaşlıydı, koşup ona gitti ve sarıldı.

"Büyük bir hataydı. Beni affet."

"Önemli olan yanımda olman. O şeyleri unutalım."

Genç kadın çocuklardan söz etti, başından geçenleri anlattı. Sonra kocasıyla birlikte misafir odasına girdi. Kocasıyla çocukları tanıştırdı.

Yaşlı adam Cafer'den başladı sorular sormaya, onun hayatını aşağı yukarı öğrendi, sonra diğerlerinin hayatını... Sakallarını karışladı, düşündü, dedi ki: "Siz ikiniz isterseniz burada kalıp çalışabilirsiniz. Bahçıvan lazım, işi bilmiyorsanız size kurs aldırırım.

Köpeklerin bakmından sorumlu olursunuz. Ördek, bir at, bir keçi var. Büyük bir tavuk kümesi de yaptıracağım. Başka hayvanlar da getireceğim. Karım hayvanlara bayılır, ben de. Onlara bakarsınız. Eski bahçıvanın kaldığı ev size yeter. Çalışırsanız maaş alırsınız, yiyecek yemeğiniz, sigortanız olur.