"Bu ara çok dertliyim. Kimseye anlatamıyorum. Kimse anlamaz ki, dinlemez de. İçimde onları tuta tuta sıkışıp yoruldum. Uzun yıllardır görmediğim teyzem geldi, teyzemi acayip severim, küçüklüğümde ve yakın yıllarda çok baktı bize. Teyzem annem ve benim için hep iyi şeyler yapmaya çalıştı, hep didindi, karınca gibi, yan işler de yaptı. Şimdi düşünüyorum da onu mutlu edecek hiçbir şey yaptığımı hatırlamıyorum o zamanlarda. Odama gelip müziğin sesini kısar mısın, diye kibarca söylediğinde ona bağrırdım. Bana kızmaz, gücenmezdi, sonra hiçbir şey olmamış gibi yemeğe çağırırdı beni. Eve geç kalma, endişeleniyorum dediğinde onu terslerdim. Ona yalanlar söyledim arkadaşlarımla ne yaptığımı sorunca. Onu makaraya aldım, onunla dalga geçerdim. Evin içinde, bahçede onu sık sık korkutur, hayvan gibi kahkahalar atardım. Ağlardı. Ya niye bunu bana yapıyorsun, ne olursun bir daha yapma diye yalvarırdı. Bana yol göstermek için, öğüt vermek için konuşurdu, geçmişinden söz ederdi, bir kulağımdan girer, ötekinden çıkardı. 9 yaşında bir canavarmışım. Teyzemi hiçbir zaman taktir etmedim. Onu başımın belası, sıkıntı olarak görürdüm. Oysa babam gibiydi. Kimse bize sahip çıkması gerektiğini ona söylememişti. Güzel yemekler yapardı, beğenirdim; ama beğenmemiş gibi eleştiriler yapardım. Çok iyi temizlik yapardı. Evde bir şey bozulunca tamir etmesini becerirdi. Keser tutmasını, çivi çakması ne bileyim. Bahçede oturmamız için komşudan aldığı inşaat artığı tahtalarla çok güzel bir masa yapmıştı mesela. Eski eşyaları atmaz, değerlendirirdi; eski eşyalar ruhumu sıkardı. Sinir olurdum onlara. Başkasının eskilerini giymek gibi bir şeydi. Başkasının takma dişlerini takmak gibi. Masaya hep çiçekler koyardı, her mevsimde çiçek bulurdu. İyi bir şey yapar, bir ses vermemi beklerdi. Geçiştirirdim. Harika bir iş çıkardın demedim hiçbir zaman ona... eve elleri yiyecek dolu paketlerle geldiğinde. İşte böyle. Annem yanımdaydı; ama teyzem daha güçlü ve dayanıklıydı, daha çok sevgi doluydu. Annem ise çok sertti. Başkalarının sırtından geçinmeyi ve tembelliği severdi. Hastayım ayağına yatardı çok kez. Babama gelince; o pislik uzakta bir yerde. Birçok suç işleyip hapse girip çıkmış. Ondan hiçbir iyilik gördüğümü hatırlamıyorum. Birkaç kez hatırlıyorum, o da annemle kavga ederken. Ama teyzem babamla ilgili hep iyi şeyler anlatıp dururdu. Sonra teyzem kayıplara karışıp gitti bir yere. O zaman onun kahramanım olduğunu derinden hissedip sarsıldım. Neree gittiğini kimse bilemedi. Yıllar sonra onu karşımda gördüğümde aramızda çok derin bir bağ olduğunu hissettim. Neyse. Senin de başını ağrıttım."
"Yok yok. Rahat ol."
"Teyzemin başı belada."
"Nasıl bir bela?"
l:ԐƳ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASABADAKİ GENÇ KIZ
Romance18 yaşındaki Yusuf kasabadaki en güzel kıza aşıktır. Onu ve parayı elde etmek isterken başına gelenler. Yusuf ailesiyle çiftlikte yaşamaktadır... Hayatta yüksek bir noktaya gelmek için çözüm arayan gençler, lise sonrasındaki gençlerin çıkmazlarda yü...