Kıskançlıkla delye dönen Vera kızının koluna girip çekmesiyle eve girdi.
İbrahim, bahçeye geçti ve yere oturdu,
İbrahim kapıya geldi. Kapı anide açıldı ve karısı sopayla hücum etti. İbrahim kaçarken yere düşüp yuvarlandı.
"Vurma be kadın! Onlar liseden arkadaşım ve kızı. Kasabaya dün gelmişler."
Sofra kuruldu. Yemeğe oturdular. İbrahim acıyan başını tuttu: "Bugün iki etti bu." Güldü, uzun uzun güldü ve yemeğe yumuldu: "Babam şöyle derdi: Aç ve hevesliysen; hayatta başaramayacağın bir şey yoktur, bunu sakın unutmayın, bir şeyler isteyip başaramadığınızda suçu başkasına atmayın asla... Kaybettiğim zamanlarda bu sözlere sarıldım, bana çok güç verdiler, hayata tutunmamı sağladılar. Çocuklar bizden geçti; siz artık kazıyın beyninize bu lafları. Melahat hemşiredir Vera, Melahat sen anlatsana işini..." Tam bu sırada İbrahim elindeki çatalı düşürdü yere: "Bana bir şeyler oluyor." dedi.
"Ne?" dedi karısı.
"Başım ağrıyor, ayrıca midem bulanıyor. Birden başladı."
Melahat bunun felç geçirenlerde ilk belirti olduğunu biliyordu. Doktorların yanında iş gereği çok bilgi edinmişti ister istemez.
Hemen ambulans çağrıldı.
Kısa bir süre sonra ambulans geldi, İbrahim hastaneye kaldırıldı.
e,�ܐq�~k
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASABADAKİ GENÇ KIZ
Romance18 yaşındaki Yusuf kasabadaki en güzel kıza aşıktır. Onu ve parayı elde etmek isterken başına gelenler. Yusuf ailesiyle çiftlikte yaşamaktadır... Hayatta yüksek bir noktaya gelmek için çözüm arayan gençler, lise sonrasındaki gençlerin çıkmazlarda yü...