KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 50

19 19 0
                                    

İbrahim oğlunun delirdiğine kanaat getirmişti. Ara ara annesi ya da ablası yanına uğruyor; yemek, cips, çikolata, kahve gibi şeyler getiriyor, hal hatır sorup biraz sohbet edip gidiyorlardı. Yusuf yazmaya o kadar çok dalmıştı ki, zaman kavramını unutuyor, geceyle gündüzü karıştırıyor, yemek yemesi gerektiğini de unutuyordu.

Ablası ne yazdığını merak edip okumak için ısrar edince, Yusuf iyi bulduğu bir sayfayı ona gösteriyor, Leyla sesli okuyor ve Yusuf berbat cümleler kurduğunu anlıyordu. Leyla çok güzel yazdın deyip yalandan övgüler sıralıyordu, kardeşi kırılıp üzülmesin diye. Yusuf böyle olduğunu anlamıştı.

Gece yarısı olmuştu. Yusuf uyandı. Yukarı çıkıp mutfakta bir şeyler yedi. Ev halkı yatmıştı. Ses çıkarmamaya özen göstererek biraz hava alıp dolaşmak için evden çıktı.

Kasaba çok sessizdi, çevrede hiçbir hareket, canlı yoktu. Bir kedi görse müteşekkir kalabilirdi. İnsanları özlemişti, her şeyi özlemişti.

Bir köpek fark etti, yanına çağırdı, korkan köpek koşarak kaçıp gitti. Bu saatte arkadaşlık edebileceği bir canlı bulamaması canını sıktı. Eve dönmeye karar verdi. Arkadan gelen araç sesini duydu. Başını çevirip baktı. Siyah araç yanında durdu.

"Atla" dedi Mecit. "Hatırlarsan sana bir sözüm vardı."

"İçtin mi?"

"Endişe etme; atla."

"Geberip gitmeyelim gece vakti."

Mecit güldü: "Sen rahat ol."

Yusuf yalnızlıktan geberiyordu. Araca atladı.

KASABADAKİ GENÇ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin