KENDİNİ BULDUĞUN YERDE Bölüm 30

20 21 0
                                    

Arkadan yaklaşan biri bağırarak dedi ki: "Kıpırdamayın ve ellerinizi havaya kaldırın! Yavaşça ayağa kalkın. Elimde tabanca var!"

"Kıpırdamadan ayağa kalkamayız ki, bayım?" dedi Yusuf.

"Ne dedin sen pislik!"

Musa fısldadı: "Yusuf sus, manyağın teki bu."

"Ben bu sesin kime ait olduğunu biliyorum."

"Ben de." Güldü.

Kasabanın komiseri Rıdvan bir elinde el feneri, diğer elinde tabancayla yanaştı, onları duvara yasladı ve arama yaptı. Yüzleri inceledi.

"Gençler, burada kasabanın huzurunu bozacak planlar mı yapıyorsunuz yoksa uyuşturucu mu kullanıyorsunuz?"

"Yok efendim. Takılıyorduk sadece" dedi Yusuf.

"Bir daha burada görmeyeyim sizi! Yoksa içeri atarım. Bu saatte resmi bir kurumun bahçesinde işiniz ne?! Okulun bilgisayarları var. Hırsızlık olsa üstünüze kalacak." Kutuyu alıp kokladı. Burada içmek yasak! Hemen kaybolun gözümün önünden!"

"Kusura bakma Rıdvan amca." dedi Yusuf.

"Amca yok, memur bey diyeceksin! Gidip evinizde oturup televizyon seyredin be oğlum. Kitap okuyun. Belanızı mı arıyorsunuz?. Toz olun!"

"Peki efendim."

"Geç olsun, nasıl ve ne kadar zor olursa olsun; ama uyanış mutlaka olsun.

"Peki efendim."

Gençler bahçeden tellerin aralığından geçip çıktı.

Kaldırımdan ilerliyorlardı.

KASABADAKİ GENÇ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin