DUMAN: KOLAY DEĞİL..
HERKESE MERHABA!! ÖNCELİKLE BÖLÜME EKLEDİĞİM ŞARKININ BÖLÜMLE UZAKTAN YAKINDAN ALAKASI YOKTUR. SADECE BİR HAFTADIR ARALIKSIZ DİNLEDİĞİM İÇİN SİZİNDE DİNLEMEZİ İSTEDİM O KADAR :) EVET. BU O ŞARKI. DUMAN'IN DAĞ 2 FİLMİNDE SESLENDİRDİĞİ MUHTEŞEM PARÇA. DAHA ÖNCEDEN ŞEHİT ANNELERİNE YAZILMIŞ BİR ŞARKI AMA MAALESEF BEN YENİ KEŞFETTİM. EVET. BENDE İZLEDİM O MUHTEŞEM KAHRAMANLIK ÖYKÜSÜNÜ. VE BİR KEZ DAHA GURUR DUYDUM. İYİ Kİ İYİ Kİ TÜRKÜM DİYE.
HER NEYSE KEYİFLİ OKUMALAR...
Cehennem bekçisi ölüm meleğini kurbanıyla baş başa bırakıp kendi kurbanının peşinden gitmeye başladı. Aslında onun kurbanı sayılmazdı. Yani teorik olarak birilerini öldürmeye yetkisi olmadığı için asla bir kurbanı olamazdı. O yalnızca kötülerin ve işlenmiş günahların cezasının çekilmesi için yaratılmış olan Cehennem denen korkunç ve bir o kadar da adil yerin bekçisiydi. O yalnızca bu görev için var olmuştu. Daha fazlası olamazdı. Hoş bunu istemezdi de. O, yaptıkları bütün kötülüklerin, çektirdikleri bütün azapların ve masumlara göz yaşı döktürenlerin gözlerine son kez bakıp içten içe gülümsemeyi seviyordu. Daha fazlasını istemiyordu. Ve ya daha azını. O bulunduğu durumdan gayet memnundu. Acımasız insanların acı çekmesini izlemeyi seviyordu.
Zarif ve asil bir şekilde çırptığı kanatlarının hızını bir miktar arttırıp kafasındaki düşüncelerin yönünü başka tarafa çevirdi. Mesela neden ona dünyaya inmesi emredildiği gibi?
İlk başlarda baş meleklerden böyle bir görev için çağrıldığını duyduğunda neredeyse fanilerin dediği gibi şaşkınlıktan küçük dilini yutuyordu. Çünkü o var olduğundan beri asla başka bir görev için çağrılmamıştı. Çağrılmayı bırak böyle bir şeyin mümkün olabileceğini dahi bilmiyordu. O yaratıldığı zamandan bu yana - yaklaşık olarak bir rakam vermesi gerekirse eğer dünya yaratılmadan milyon yıl öncesinden bu zamana- bulunduğu yerden asla ayrılmamış, bir put gibi durmuştu. Taki kıyamet kopup bütün her şey yerle bir olana kadar da öyle olacaktı.
Dolayısıyla neden ona yer yüzüne inip ölüm meleğine yardım etmesi istenmişti? Üstelik yardım edeceği varlık kendinden kat be kat daha güçlüyken? Üstelik kendisinden gelecek mikrop kadar küçük yardıma ihtiyacı yokken? İşte cehennem bekçisi bu kısmı anlayamıyordu. Kafasını sürekli meşgul eden neden sorusuna bir türlü engel olamıyordu. Neden milyon yıllık kural bozulmuştu? Neden yardıma ihtiyacı olmadığı halde milyon yıllık kural bir çırpıda bozulmuştu?
Üstelik yalnızca buda değildi. Mesela neden kendisinin seçildiğini de merak ediyordu. Kendini bu görev için küçümsediği için değildi elbette bu düşüncesi. Sadece daha güçlü birini gönderebilirlerdi. O kadar seçenek arasından neden kendisiydi? Neden? Neden? Neden?
Daha fazla düşünmeyi reddedip ek görevine odaklandı tekrar. Biran önce bu işi bitirip tekrar asıl görevine, zalimleri hak ettiği deliğe tıkmaya dönmeliydi. Zarif kanatlarının hızını bir miktar daha arttırıp avının arkasında bıraktığı kokuya odaklanmaya çalıştı. Odaklanmasına bile gerek kalmadan havayı kokladığı an vampirin, midesini takla attıran iğrenç kokusunu aldı. Sadistçe gülümseyip yönünü yere çevirdi kanatlarını kapattı ve bir ok gibi hızla yere uçmaya başladı. Saliseler sonra yavaşlayıp yine yere zarif bir iniş yaptı.
Vampirler gerçekten aptal varlıklardı. Bizden kaçıp saklanabileceklerini düşünüyor olmaları ne kadar aptal olduklarının kanıtıydı. En büyük kanıt ise onlara savaş açmaları ve bu savaşı kazanabileceklerini düşünüyor olmalarıydı. Cehennem bekçisi bir kez daha gülümsedi ve yavaşça avının saklandığı mağaraya doğru yaklaşmaya başladı. Yaklaştıkça vampirin berbat kokusu daha da artıyor orada olduğuna dair tüm şüpheleri haklı çıkarıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/44111309-288-k383244.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZ AŞK(VaMel.S1)
VampireTANRI'NIN SENİN İÇİN HAZIRLADIĞI KADERİ YAŞAMAK ZORUNDASINDIR. KAÇAMAZSIN. DEĞİŞTİREMEZSİN. AMA NASIL YAŞAYACAĞINA KARAR VEREBİLİRSİN. BEN BİR CANAVARDIM. BUNU DEĞİŞTİREMEZDİM. AMA İYİ VEYA KÖTÜ BİR CANAVAR OLMAYA BEN KARAR VEREBİLİRDİM. VE BEN KARA...