İMKÂNSIZ AŞK(VaMel.S1)

MayAteş'in Hikâyesi Bölüm 32

Ahhhh. BU İKİ KADINA VE BU ŞARKIYA BAYILIYORUMMMM.. 😍😍🎉🎶

Büyük babamı karşımda görmek beni tabi ki şaşırtmamıştı. Beni şaşırtan daha çok nasıl eski haline gelmiş olmasıydı.

Ama aklıma birden onun hakkında ve yapabilecekleri şeyler hakkında hiç birşey bilmediğim gelmişti. O yüzden bu konu hakkında kafa patlatmayı bırakıp kenara kaydım ve ona içeri girebileceğini anlatmaya çalıştım. Biraz şaşırsada yaptığım şeyle memnuniyetle gülümseyip içeri girdi. Kapıyı kapatıp bana merakla bakan büyük babamın önünden geçip salona doğru ilerledim. Tekli koltuğu gösterip oturabileceğini ima ettim. Yine şaşırmış ama hiç birşey söylememişti.

" İçecek birşey ister misin " diye nezaketen sordum. Aslında böyle bir amacım yoktu ama birden kendimi bu soruyu sorarken bulmuştum işte.

" oturman dışında hiçbir şey istemiyorum. Şimdilik" son söylediği şeyde hafif vurgu ve ima vardı. Aldırmadım. Dediğini yapıp karşındaki çift kişilik koltuğa çöktüm. Onun ağzından olmasa da olanların açıklamasını birinden duymaya ihtiyacım vardı. Ve ne yazıkki elimde yalnızda Theere B vardı. Ne yazık ki.

" Neden geldin bilmiyorum ama ne yazık ki geldiğin için memnunum. Şimdilik." diyerek bende onun gibi son kelimeyi vurguladım. Çünkü artık neler olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Hoş bu adamın bana doğruları söyleyeceği muammaydı ama başka şansımda yoktu. Ateşin gelip ağzından kelpetenle laf almaya çalışmaya mecalim yoktu. Gerçi alamayacağımı da biliyordum ya neyse. Beyfendi işine gelince konuşuyor onun dışında susuyordu. Ateş konusunu bir kenara atıp konuşacaklarıma odaklanmaya başladım.

" Bana dürüstçe her şeyi anlatmanı istiyorum. Rica ediyorum da denebilir. " derin bir nefes verip devam ettim. " Ben tam olarak neyim büyük baba? Ve herkesin bahsedip durduğu şu yirmi birinci yaş günü tam olarak ne anlama geliyor? Senden dürüstçe her şeyi anlatmanı rica ediyorum. " diyerek konuşmamı tamamladım.

Hala gözlerinde ki anlamsız garip merakla beni süzüyordu. Bir süre daha o şekilde beni süzüp konuşmaya başladı.

" neden bana düşmansın Maya?" diye sorduğum sorulara alakasız bir soruyla cevap verdi. Bu da nereden çıkmıştı şimdi?

" Ne?"

" Diyorum ki beni tanıyorsun. Nasıl biri olduğumu biliyorsun neden bana dünyanın en kötü yaratığıymışım gibi kin besliyorsun?" sorduğu soru beni afallatmıştı. Ne yani cevabı açık değil miydi? Ateşi öldürmeye çalışmıştı. Onu her gördüğümde ya da bana her yaklaştığında hissettiğim rahatsızlık hissi vardı. Ve en önemlisi bana yıllarca yalan söylemişti.

" Bunun cevabını bildiğini varsayıyorum" diye cevabı yapıştırdım.

" Evet. Biliyorum. Ama nedenini anlamıyorum? Sırf Ateş benden nefret ediyor diye sende benden nefret ediyorsun. Neden?'' sorduğu şey şaşırmama neden olmuştu. Birincisi ondan böyle sorular beklemiyordum. İkincisi ve en önemlisi ondan soru sormasını beklemiyordum! Neden bunları soruyordu?

'' Neden bunları soruyorsun? Sen tanıdığım gibi biri değilsin bunu biliyorum. Yıllar sonra karşıma çıkıp, Ah! pardon. Yıllardır yanımda olup kim olduğundan bahsetmeyip neden şimdi böyle sorular soruyorsun? Üstelik Ateş..''

'' Ah evet. Bende bunu soruyorum sana. Neden Ateş benden nefret ediyor diye sende benden nefret ediyorsun Maya? '' sözümü kesip yine soru yağmuruna başladı. Sorduğu şey zihnimde bir kaç saniyelik duraksamaya neden oldu. Ben cevap vermekte gecikince büyük babam tekrar konuşmaya başladı.

'' Bak her ne kadar seni kandırmış gerçeği söylememiş olsam da '' deyip öne doğru eğildi '' ben senin büyük babanım. Ateş ise düşmanımız Maya. Düşman. Bunun anlamını biliyor musun?''