Siyah gözler...
Düşmanca bakışlar...
Karşı karşıya geldiğimizde hissettiğim o rahatsız his..
Yakışıklı – çok çok çok yakışıklı - yüzü
İnsanları kesinlikle dış görünüşüne göre yargılayan biri olmadım. Ama birinden iyi veya kötü bir şeyler hissettiğimde asla yanılmazdım. Bu çocukta tehlikeli bir şeyler vardı. Bunu onu ilk gördüğüm zamandan beri hissediyordum. Ama aynı zamanda da kendine çeken bir şeyler de vardı.
Neredeyse bir haftadır tek düşündüğüm siyah gözlü ' namı değer ulaka meteoru ' du. Bir haftadır ortalıkta yoktu. Ama ben hala ara ara o rahatsız ' takip ediliyormuşum hissi ' ile sarsılıyordum. Bir haftadır bu his o kadar rahatsız edici olmuştu ki artık tek başıma dışarı çıkamaz olmuştum.
Şimdide bizimkilerle kantinde her zamanki yerimizde oturmuş konuşuyorduk. Daha doğrusu onlar konuşuyor ben düşünüyordum. Bir anda yüzümde hissettiğim soğuk ıslaklıkla kendime geldim. Onur yüzüme şişedeki suyu dökmüştü!
Ben ağzım bir karış açık ona bakarken diğerleri gülüyordu. Onur kendini savunmak ister gibi konuşmaya başladı.
'' bir saattir sana sesleniyoruz ve dürtüyoruz kendine gel diye ama öyle bir dalmışsın ki '' güldü! '' baktım daldığın rüya denizinden çıkacağın yoktu bende daha etkili olacağını düşündüğüm şekilde kendine getireyim dedim. İşe de yaradı '' hala gülüyordu.
Şaşkın salak halimden kurtulup; '' sen bittin Onur! Bu sefer elimden kimse alamayacak seni!'' deyip hemen ayağa fırladım Onur benden önce davranıp koşmaya başlamıştı bile. Etraftakilere aldırmadan bende onun peşinden koştum.
'' boşuna kaçıyorsun. Biliyorsun ki eninde sonunda yakalayacağım! Bu yüzden yorma beni de güzel güzel gel yanıma '' dedim. Bir yandan koşuyor bir yandan konuşuyordum.
'' Hı hı. Evet. Görürsem söylerim. '' dedi Onur. Bana aldırmıyordu bile. Hızımı biraz daha arttırdım. Aynı şekilde oda hızlandı. Etraftaki herkes bize bakıyordu ama umurumda değildi. Merdivenlerin olduğu köşeyi döndü. Hemen ardından bende dönüyordum ki birine çarptım ve ikimizde yere düştük. Ben onun üstüne düşmüştüm!
Bir çift siyah göz, kızgın bir şekilde bana bakıyordu. Hemen kendime gelip üzerinden kalktım.
'' şey... Ben özür dilerim. Bilerek olmadı. '' diye bir şeyler geveledim. Bir haftadır ortalıkta yoktu. Onu gördüğüme tuhaf bir şekilde sevinmiştim. Her ne kadar bu şekilde karşılaşmayı hiç istemesem de. O ise çoktan ayağa kalkmış sinirli sinirli bana bakıyordu.
'' bide bilerek olsaydı. Ya ben senin yüzünden rahatça bu okulda dolaşamayacak mıyım? Her zaman ' bu sakar kız bana ne zaman çarpacak acaba?' diyerek mi yürüyeceğim ben? '' dedi. Cevabımı beklemeden hızlı şekilde okuldan çıktı. Bende bir kez daha arkasından bakakalmıştım.
===
Dersim bitmiş okuldan çıkıyordum. Dal tonların bir dersi daha vardı. Onlarla akşam buluşacaktık. Arabayı açıp çantamı ve telefonumu yan koltuğa atıp arabayı çalıştırdım. Saat daha beşti. Birkaç bir şey almak için arabayı alışveriş merkezine doğru sürdüm. Her zamanki barda biraz takılıp kafa dağıtacaktık. Finallere az kalmıştı.
Arabayı alış veriş merkezinin otoparkına park edip indim. Hemen asansöre binip mağazaların bulunduğu kata çıktım. Her hangi bir mağazaya girip mini elbiseleri karıştırmaya başladım. Birkaç tane seçip kabine girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZ AŞK(VaMel.S1)
VampirosTANRI'NIN SENİN İÇİN HAZIRLADIĞI KADERİ YAŞAMAK ZORUNDASINDIR. KAÇAMAZSIN. DEĞİŞTİREMEZSİN. AMA NASIL YAŞAYACAĞINA KARAR VEREBİLİRSİN. BEN BİR CANAVARDIM. BUNU DEĞİŞTİREMEZDİM. AMA İYİ VEYA KÖTÜ BİR CANAVAR OLMAYA BEN KARAR VEREBİLİRDİM. VE BEN KARA...