'' Kitaba bak Aftiel. Orada tüm sorularının cevabını bulacaksın.''
Hızla gözden kayboldu. Tüm sorularımın cevaplarını mı bulacaktım? Hangi kitapta? Aftiel kelimesi bana nereden tanıdık geliyordu? Aklımda bu sorular dönerken yavaşça yürümeye başladım. Neden bulmaca gibi konuşuyordu ki.
Aklıma yeni gelen şeyle duraksadım. Kitap? Tabi ya kitap. Büyük büyük büyük babamın kitabından bahsediyordu kesin. Çünkü aklıma başka kitap gelmiyordu. Hemen eve gitmem gerekiyordu. Hızlı adımlarla arabama doğru yürümeye başladım. Tam arabanın kapısını açmıştım ki Tarık hocanın sesi duyuldu.
'' Maya? Umarım tekrar dersimi asmayı düşünmüyorsundur. Çünkü eğer öyleyse finalde işin çok zor. '' arkamı dönüp Tarık hocaya baktım. Gayet ciddi görünüyordu.
'' ama hocam dediğiniz ödevi yaptım. Hem de mükemmel bir şekilde. Yani zaten sizin dersinizden kalmayacağımı söylemiştiniz. '' dedim. Yüzünde sinirli bir ifade oluştu.
'' ne söylediğimi biliyorum. Ama buna güvenerek derse girmemekte ne demek? Senden bunu beklemezdim Maya. Doğrusu beni baya şaşırttın. '' afallamıştım. Doğrusu ben kesinlikle o dersten geçeceğime güvenmiyordum. Ama gitmem gerekiyor. Neler olduğunu öğrenmem gerekiyor.
'' haklısınız hocam. Ama cidden gitmem gerekiyor. Önemli olmasa asla dersinizi asmam biliyorsunuz. '' bana sen bilirsin bakışı atıp arkasını dönüp yürümeye başladı.
Of!
Hızla arabanın kapısını kapatıp bıkkın adımlarla kantine yürümeye başladım. Kitaba akşamda bakabilirdim öyle değil mi? Akşama kadar meraktan ölmezdim her halde. Yani umarım. Bizimkiler yine her zamanki gibi şen şakrak aynı yerimizde oturuyorlardı. Sessizce gidip yanlarına oturdum.
'' hayırdır huysuz prenses yine kim sinirlendirdi seni? Ne bu suratının hali? '' Onur'a bıkkın bir bakış atıp omuz silktim. Hiç havamda değildim. Ateş'in söylediklerini düşündüğüm yetmiyormuş gibi birde Tarık hoca çıktı başıma. Ama önceliği Ateş'in söylediklerine vermeye karar verdim. Aftiel demişti. Aftiel. Nereden hatırlıyorum ben bu kelimeyi.
Dirseklerimi masaya koyup ellerimi saçlarıma daldırdım.
Aftiel.
Aftiel.
Aftiel.
Hatırlamak için kelimeyi tekrar edip duruyordum. Başımı kaldırıp ayağa kalktım. Bir kahve alsam iyi olacaktı. Biraz rahatlamaya ve düşünmemeye ihtiyacım vardı.
'' kahve alacağım isteyen var mı? '' hepsi elini kaldırdı gülümseyip '' istemeyen var mı diye sormalıyım bir dahakine'' deyip Şermin teyzeye doğru ilerledim. Hiç sohbet muhabbet etmeden kahveleri alıp masaya tekrar oturdum. Kendiminkinden büyük bir yudum alıp gözlerimi kapattım. Rahatlıyordum. Hızla ikinci yudumu da alıp gözlerimi tekrar kapattım. Gelen mesaj sesiyle gözlerimi açtım.
Cemre telefonu ile uğraşıyordu. Aklıma gelen şeyle Cemre'nin elindeki telefonu kaptım.
'' Maya! Napıyorsun? Ver telefonumu'' deyip elime uzandı. Onu dinlemeyip internet ayarlarını açtım.
'' korkma telefon yemiyorum. Bir şeye bakacağım ''
'' kendi telefonun yok mu?'' omuz silktim
'' dün gece kaybettim '' diye yalan söyledim. Bugün telefon işini de haletsem iyi olacaktı. Google girip Aftiel kelimesi yazdım. Çıkan ilk tıklayıp okumaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZ AŞK(VaMel.S1)
VampirTANRI'NIN SENİN İÇİN HAZIRLADIĞI KADERİ YAŞAMAK ZORUNDASINDIR. KAÇAMAZSIN. DEĞİŞTİREMEZSİN. AMA NASIL YAŞAYACAĞINA KARAR VEREBİLİRSİN. BEN BİR CANAVARDIM. BUNU DEĞİŞTİREMEZDİM. AMA İYİ VEYA KÖTÜ BİR CANAVAR OLMAYA BEN KARAR VEREBİLİRDİM. VE BEN KARA...