Akşam yemeğini yedikten sonra yine kendimi yatağıma attım. Kulaklığıma uzandığımda, hemen masanın üzerinde duran bugün kütüphaneden aldığım kitaba gözüm çarptı.
Dudaklarımı büzdüm ve okuyacak konsantrasyonu kendime bulamadığım için, ruhumu müzik listeme teslim ettim.
Gözüm kapalı bir hâlde, öylece yatakta uzanırken annem sertçe odanın kapısını açtı. Gözlerimi şaşkınlıkla açtığımda, nefesinin sertliği yüzüme çarptı.
Yatağın başına geldiğinde bana tepeden bakmaya başladı. Kulaklığıma uzanıp onu hızla kulaklarımdan çekti.
"Bunlar mı kurtaracak seni? Bugün Alev hocan aradı, derste terbiyesizlik yapmışsın."
Gözlerimi devirdim. "Yelloz."
"Nasıl konuşuyorsun sen öyle hocan hakkında? Nasıl bir kız oldun sen?" diye homurdandı. Omuzlarımı düşürdüğümde dilimi dişlerimin üzerinde çabucak gezdirip, dudaklarımı sıktım.
"Anne kadın süslü püslü bir şey," dedim sıkıntıyla.
Annem suratına tuhaf bir bakış yerleştirdi. "Sana ne süsünden, dersine bak sen."
"Ya kadın tahtada ders işliyor, nereye bakıyım anasını satayım, gerçi koca poposundan tahtayı da göremiyorum da neyse."
"Allah'ım yarabbim bu benim kızım olamaz," deyip odadan bağıra bağıra çıktı. "Lütfü, bu kız olmamış, iyi yapamamışız biz bunu."
Başımı sağa sola sallayarak, kulaklığımı tekrar ait olduğu yere yerleştirdim.
Sabah okula gittiğimde tarih dersinin boş olduğunu öğrendik. Herkes hep bir ağızdan kudururken ben saçlarım ve sarı kulaklığımla sırama uzandım. Sınıfı ahır gibi kullanan bazı mandalar uzun eşek oynamaya başladılar. Ulan kitaplarda, filmlerde okullarda asi ve havalı çocuklar gezer. Ben ise ahırda ve bu mandaların içinde yaşam mücadelesi vermekle meşgul oluyordum.
Müzik listemden çıkarken gözüm WhatsApp'a kaydı. Bir an A aklıma geldi, en son onu engellemiştim. Dudağımı ısırdım ve profiline girip engelini kaldırdım.
Kısa bir süre sonra mesaj geldi.
A: Sonunda be
A: ahdjskdkelldxndmsslsş
Nida: Atayım mı bir engel daha?
İstemsizce güldüm.
A: Sebep?
Nida: Bilmiyorum.
A: Engel atmadığın gün yok.
Nida: Tuhafına mı kaçtı?
A: Hoşuma kaçtı :)