ÇEVRİMİÇİ

2.2

A: WhatsApp engelimi açar mısınız aceba?

Ellerimi cebimden çıkarıp mesaj kutuma baktım. Şu karlı ve soğuk havada cidden ona mesaj yazacak kadar şey değilim yani.

Meksikalı.

Beş dakika sonra okula girdiğimde buzları eriyen kardan adam gibi eridiğimi hissettim.

Şapkamı kafamdan çıkarıp 12-A sınıfının önünden geçtim. Mustafa denen çocuk sınıf kapısının önünde dikiliyordu. Gözlerimiz buluştuğunda kaşlarımı çattım. Bu çocuk cidden bana yazıyor muydu yoksa son model röntgen bükücü müydü anlamıyordum.

"Nida," diye seslendi 11-D sınıfından Mert denen çocuk. Arkamı döndüm.

"Sende matematik notları var mı?" diye sordu yanıma doğru yürürken.

Yüzümü ekşittim. "Ben ve matematik? Oğlum bu senin ağda yapmanla eş değer bir şey lan."

"Yapmadığımı nereden biliyorsun?"  diye karşılık verdiğinde gözlerimi kıstım ve geri geri gittim.

"İğrenç itici pislik," deyip elimi salladım. "Yallah Arabistan'a."

"Manyak mısın kızım sen?"

"He manyağım, problem mi var?"

"Mert git işine," dedi arkamdan duyduğum bir ses. Mustafa kaşlarını çatmış çok sert olmayan bir tavırla ileri atıldı. Mert beklemeden uzaklaştığında ona döndüm.

"Ne alakasın ki sen?"

"Ne alâkayım ki ben?" deyip düz bir bakış atıp sınıfın içine girdi. Afalladım ve zilin çalmasıyla sınıfıma girdim.

Montumu sıramın altına sıkıştırdım. Askıya asıpta milletin montlarıyla ter nakli olsun istemezdim.

Telefonumu cebimden çıkardım ve A'nın engelini kaldırdım.

A: Hele şükür.

Nida: Ya sen hâlâ benimle nasıl konuşabiliyorsun.

Nida: Şeylerimi gördüm falan filan

Nida: Tövbestts

A: Bu ne cesarettir yarabbi. Seni tanımak istiyorum yiğidim. Beni mutlaka ara.

Güldüm.

Nida: Ruh hastası.

A: Hastayız.

Nida: O zaman yallah hastaneye

A: Sen baksan ölür müsün?

Nida: Manyak mısın sana niye bakayım ben ya?

A: Gözlerin güzel

Nida: Nereden biliyorsun gözlerimin güzel olduğunu

A: Dün gece dedim ya onları izleyerek uyuduğumu

Ne? O şeyler o şeyler mi?

Nida: Anlamadım? Ne şeyi?

A: Lan dedim ya şeylerini diye. Gözlerin işte. Gözlerin yarı açık uyumana rağmen güzellerdi.

Nida: Ha o şeyler o şeyler miydi?

A: Sen ne sandın?

Konuşmadan çıktım.
Sıçtım.