Multimedia A
Bir hafta olmuştu. Aradan koskoca 7 gün yani 168 saat yani 10080 dakika yani 604800 saniye geçmişti. Hatta 604801 604802...
Sayılı gün çabuk geçiyor diyolardı ya, yok anam geçmiyor valla geçmiyor. Ne dinlediğim müzikten ne yediğim yemekten bir şey anlar olmuştum. Mustafa'yı bile düşünemiyordum. O günden sonra okulda bir iki kez karşılaşmış hiç tepkisiz yoluma devam etmiştim.
Ben galiba Alp'i özlemiştim.
Ben lan ben koskaca Nida Azur bir çocuk yüzünde nutella yiyip depresyona girecek pozisyona girmiştim. Canımı sıkan durum beni pat diye engelleyip ortadan kaybolmasıydı. Hemde ona bu kadar alışmışken.
Lanet olsun içimdeki hayvan sevgisine.
"Kızım ne eşeleyip duruyorsun yemeği?" diye sordu annem, önümde ki pirinç taneleriyle oynarken.
"Karnım aç değil," dedim düz bir sesle. Ulan Alp senin yüzünden hayatım Survivor'a döndü. Coconat bile yemek gelmiyor içimden, çişimi bile kuma yapıyorum. Şaka.
"İyi misin sen?" diye sordu annem. "İyiyim," dedim ve sofradan kalkıp odama kapandım. Beni her yerden engellemişti.
Anlamadığım şey Mustafa'yla benim aramı yapan oydu. Bir anda benim Mustafa'dan etkilenmem mi zoruna gitmişti? İyi de amacımız buydu.
Sıkıntıyla sırt üstü yattım ve yanaklarımı şişirdim.
İtiraf etmeliyim ki Alp olmadan Mustafa aklıma bile gelmiyordu. Anasını satayım kendimi Eyşan gibi hissediyordum ve lanet olsun ki bunun tek sorumlusu Alp'ti.
Kırdın beni god demın it.
Telefonumun titreşimiyle hızla irkildim. Kalbim telaş içinde atarken yutkundum ve telefona baktım.
Mustafa'dan bir adet mesajınız var. Heyecanım balon gibi sönekalmıştı.
Mustafa: Sen benden kaçıyor musun?
Nida: İyi değilim bu aralar.
Mustafa: Sebep?
Nida: Sebebi yok.
Nida: Sadece kendimi sifonu çekilmemiş bok gibi hissediyorum.
Mustafa: :))))) O nasıl oluyor?
Alp olsaydı randomun anasını ağlatırdı. Kusura bakma Mustafa tam sana karşı bir şeyler hissetmişken bunun büyümesine izin veremem. Alp denen andavalın beni böyle sap gibi bırakması koydu anasını satayım.
Mustafa: Bana anlatabilirsin. Seni dinlerim.
Nida: Rap sever misin?
Mustafa: Pek aram yok.
Nida: Hmm.
Aynaya bakıp benliğimi kontrol etmem gerekiyordu. Fazla mı abartıyordum bilmiyorum ama yüzünü hatta sesini bile duymadığım çocuk beni ilk kez bu duruma sokmuştu.
Kalbim niye ağrıyor anne?
Ortada mal gibi bırakıldığım için mi? Yoksa iki seçenek arasında kalıp kalbimin o ismi tercih edeceğinden mi?
Nida: Neyse sana iyi geceler.
Mustafa: Yarın görüşürüz o zaman.
Mustafa: Okulda yüzüme bakarsan tabi :))
Cevap vermeden telefonu kapattım ve kulaklığımı taktım.
"Eskilerde gibisin hâlâ yanlış düşüncelerle
Yanında biterdim hep sen düşünce derde
Beni yanlış tanıdın ama inanırım dirence
Sırtımda pençe, gözümde yaş, üzülme bence
Yüzünden bir damla yaş akmamalıydı Canını sıkmamalı, kendimden bıkmamalıydım
Geriye dönmem için tek bir özür yeterdi oysa..."Sizce Alp kim ve nerelerde?
Favori karakterin kim?
Alp?
Mustafa?
Nida?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEVRİMİÇİ
Novela JuvenilÖncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.