Selam sevgili Ázamcılarım.
Nasılsın? Umarım iyisinizdir.
Beni sorarsanız ben çok iyiyim, çok şükür, e işte napalım yuvarlanıp gidiyoruz.
Gelelim, diğer konulara. İlk önce geçen bölümde de söylediğim gibi, bu bölüm ithaflarım var.
GulhanPekgumrah ve SultanYilmaz9 Teşekkür ederim, iyiki varsınız. Bu bölümdede kurallar aynı ilk paragraf yorumuna ve ilk voteye ithaf var.
Paragraf arası Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen.
İntagram hesabımızı da hatırlatalım.
wattpad.aski.azam. Her bölümden önce küçük küçük yb kesitleri paylaşıyorum. Umarım beni ordada yalnı bırakmazsınız.
Hadi iyi okumalar.
Odanın içini dolduran o gıcık telefonun melodisi, her insanı sinir edebilecek öyle kutsal bi güce sahipti ki, her gören şaşardı.
Ceylin, yerinde, rahatsız edici ses yüzünden kıpırdanıp, yüzünü sağ tarafa döndü. Kafasının içinde uyku mahmurluğuyla bi türlü bu sesi kısamıyordu.
Burnuna, ferah ve erkeksi bi koku dolduğunda, yüzünede aynı anda, eş zamanlı olarak sıcak bi meltem çarpmıştı. O, insanın içini ısıtan meltem, ritmik bir şekilde bir yok olup bir varolurken, genç kız buram buram huzuru çekti çiğerlerine.
Gözlerini açıpta, hiç bu huzuru bozmak gibide bir niyet düşünmüyordu. Ama hala zır zır çalan telefon zili bu huzurun içine en iyi dilekleriyle ediyodu.
Başını yasladığı yastığı yerinde kıpırdanıp, daha rahat bi pozisyon alırlen, o bu rahatlığın tadını çıkarmaya çalıştı. Yastığı yumuşak değildi, hatta bi yastık için çok sertdi. Hem de kıpırdıyordu, ve de..... dur bir dakika yaa, kıpırdıyordu derken.
Gözlerini kıpırdayan yastık düşüncesiyle, aniden açıp karşısında mışıl mışıl uyuyan kocasını gördüğünde şaşkınlıktan çığlık atmamak için kendini zor tutmuştu. O, sıcak meltem dediği onun nefesimiymiş?
Bu güne kadar çocukken hiç kimseyle uyuyamadığı için, her şimşekten korktuğunda yalnız başına uyumayı tercih eden biriydi o. Hele de böyle bir şekilde. Adamın bir kolu, başının altında haraket eden yastığı, bir koluysa onun beline sarılı vaziyetde duran yorganı gibiydi. Bütün bunlara rağmen bi de huzurlu uyuduğundan bahsediyodu.
Nefes almayı bi süre bırakıp başını yavaşca sevgili yastığından kaldırdı. Beline sarılı olan, kolunu aynı yavaşlıktada kaldırıp, altından çıkmaya çalışmıştı, küçük bir kıpırdanma yaşanınca o, eylemindende vazgeçti. Kıpşrdanma geçince, tekrar denemişti aynı şeyi sonunda kurtuldum diye, bi nefes almıştı, ama bubyanındaki çam yarması bunuda ona çok görmüştü.
Beline aynı hızlılıkla sarılan kollar, onu yatağa geri çekeren, o aniden gelen atağı karşılayamamıştı bile.
Barlas, saatler önceden uyanmış, karısının o muazzam kokusuna gömmüştü kendini. Zar zor yatağın diğer ucunda yatmaya ikna etmişti onu. Yoksa tutdurmuştu Barlasa yerde yatacaksın diye.
zaten bütün gece, rüyasında onu öpmenin tam noktasına gelmişken, uyanıp duruyordu. Barlasın akkı fikri bu aralar karısını öpme isteğiyle dolu olunca, böyle rüyalar görmeside zaten normaldi. Sanki biri ona beddua etmiş gibi, yaklaşıp yaklaşıp birden en başa dönüyordu. (Burda yazar, bi okuruna gönderme yapıyor. Evet, Ayşecim, Barlas rüyasında bile göremiyor.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I ÁZAM.
Художественная прозаBoş olan bardağını bir kez daha doldurup, içmeden bekledi adam. Daha sonra ayağa kalkıp, cüzdanından içtiği rakının parasından fazlasını masanın üstüne atmıştı. Ceylin ona ne yaptığını anlamak istercesine bakıyordu. Bir adım atarak yanına gelip, ba...
