Selaaam Âzamcılarııım. Ben geldim, hemde dolu dolu bir bölümle.
Nasılınız bakalım, umarım iyisinizdir.
İyi olun iyiii.😊😊
Bölüm ithafı bana ilham perilik görevini başarıyla yerin getiren canım arkadaşım AyseOzdenn en ithaf ediyorum.
Multideki şarkıda tüm Minik serçe sevenlere gelsin.
Bölüm sonundaki yazıyı da okursanız sevinirim.
Hadi bol yorumlu ve voteli bölüm olsun. İyi okumalar.
Gözlerini açdığında odanın içine işlenen kasvet, ruhuna dokunuyordu sanki Barlasın.
Başı dönüyor ve gözleri bulanıyordu.
Her gün kalktığı odası bu gün ona dar gelmiş gibi nefes alamıyordu.
Odanın içi alakaranlıktı ve buda daha sabah olmadığına işareydi.
Ayağa kalkıp, pencereye doğru ilerleyerek tüm perdeleri açtı.
Hava almak ve bu kasvetden kurtulma umuduyla pencereyide açmıştı ama sanki biri nefes almasını engellemek için her şeyi yok etmiş gibiydi. Buna alıcağı oksijen bile dahildi.
Gözleri her sabah gülen yüzüyle onu uyandıran karısını aramıştı, ama hüsrana uğrayıp odadan çıktı.
Odanın kapısını açtığında aynı kasvetin salonu da etkilediğini gördü.
"Xezal...."diye seslendi, belki bir umut duyar diye. İçine ilimek ilmek işlenen bir huzursuzluk vardı ve Barlas her nefes aldığında o huzursuzluk kendini gösteriyordu.
Ses yoktu, Ceylin gelmemiş, onun sesini duymamıştı.
Koridoruda geçtikten sonra kapıyı açıp dişarı çıkmıştı. Açtığı an havanın onu rahatlatmasını umuyordu bu sefer, ama yine düşündüğünün aksine tek bir yaprak bile kıpırdamıyor, sanki tüm havayı birisi çekip almış gibi boğucu bir etki bırakıyordu geride.
Bir kaç adım atıp, ayvana geldi. Etrafına baktığında tek bir kişinin bile olmayışı, her sabah tabak çanak seslerinin konak çalışanlarının şen şakrak seslerinin doldurduğu evde tek bir sesin bile duyulmayışı içinde tedirginlik tohumlarının atılmasına sebep oluyordu. Zaten bir garip his onu huzursuz ederken birde bunun çıkması daha da beter olmuştu.
Zaman durmuş gibiydi sanki aynı saniyede.
Aşağı merdivenlere ilerleyip indiğinde, avluda da aynı ölüm sessizliğinin olduğunu gördü.
Taki onu görene kadar.....
İlk önce bembeyaz kumaş parçasına ilişti gözleri. Daha sonra onun altında, yerde uzanan bedene kilitlenmişdi.
İşte şimdi zaman durmuşdu.
Etrafa göz gezdirdi bi süre. Anlamalıydı, ne olduğunu. Ama cevap bula bileceği kimse yoktu.
Tüm hayatının geçtiği bu konak ilk defa onun bu haline şahid oluyordu. Kendini hiç böyle bulmamıştı.
Bi anda esmeye başlayan rüzgar, sanki kendine getirmiş gibiydi.
Ve rüzgar sayesinde bir tarafı açılan o beyaz örtü, Barlasa cehennem azabını yer yüzünde yaşatmaya yetmişti.
O küçücük yerden kendini gösteren siyah saçlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I ÁZAM.
General FictionBoş olan bardağını bir kez daha doldurup, içmeden bekledi adam. Daha sonra ayağa kalkıp, cüzdanından içtiği rakının parasından fazlasını masanın üstüne atmıştı. Ceylin ona ne yaptığını anlamak istercesine bakıyordu. Bir adım atarak yanına gelip, ba...
