Tarih 20.04.2018. Günlerden cuma . Ve ben tüylerimi diken diken eden bir bölümle burdayım... karşınızda.
Şimdiden üzülen her kesden özür dileyerek başlıyorum.
Bölüm şarkısı:İntizar-Ardına Bakmadan.
"Beni Azâd Et."
"Aradığınız numaraya şu an da ulaşılamamaktadır. Lütfen daha sonra tekrar den-......."
Telefonu beşinci kez aynı şekilde kapatıp, çalışma masasının üzerine koymuştu yine.
"Nerdesin Ceylin, niye açmıyorsun telefonunu?" Diye odasında volta atarken kendi kendine mırıldanmıştı genç kız.
Bir eli böğründe bekliyordu saatlerdir arkadaşından bir haber. Ama alabildiğince merakı daha fazla beklemesine müsade etmiyordu Elifin.
Daha saatler önce konuşmuşlardı. Hastaneye gideceğini, daha sonrada onu görmek için geleceğini her şeyi anlatacağını söylemişti ama ondan ne bir haber gelmişti ne de kendisi.
Daha fazla beklemeden telefonunu az önce atdığı masadan alarak odasının kapısından çıkmıştı.
Asansörlerin olduğu köşedeki kalabalığı es geçerek, merdivenlerden bir kat yukarıyı çıkmayı tercih ederek, Barlasın oluğu kata çıktı.
Elindeki telefonu kendisinden habersiz büyük bir endişeyle sıkarken, sekreterden Barlasın müsait olduğunu öğrendikten sonra içeriye girmişti.
Karşısında gördüğü iki adam bir muhabbetin içinde olucak ki hem sevgilisi hem de Barlas bakışlarını aynı anda ona çevirmişlerdi.
Tedirgince masaya yaklaşıp, "Barlas, sana söylemem gereken bir şey var."dediğinde Barlas oturduğu yerden bakışlarını onun yanında duran Hakana çevirmişti.
İfadesine aniden yükselen endişenin tohumlarının sebebini biliyordu Hakan. Onun için ondan evvel davranıp"Ne söyleyeceksin hayatım?"diye sormuştu.
Elif, bu gün Ceylinle tüm konuştuklarını başdan sona kadar tek nefesde anlatmıştı hiç zaman kaybetmeden.
"Beni arayacağını söyledi. Kaç saatdir bir haber bekliyorum ama ne aradı ne de geldi. Sana söylemesini defaetle söyledim ona ama dinlemedi beni. Ya kötü bir şey olduysa."diye endişesini son cümlelerinde bezeyip söylemişti genç kız.
Barlas çoktan ayaklanmıştı o anlatırken, ofisinin içinde bir sağa bir sola gidip gelirken, sevdiği kadının endişesi yeşermişti içinde.
Kaçıncı kez onu arayıp, aynı cevabı alalı bir kaç dakika olmadan bir kez daha ezbere bildiği numarayı tuşlayıp tekrar kulağına götürmüştü ki, Hakan telefonu onun elinde alıp"Artık telefonunun kapalı olduğundan hemfikiriz Barlas, artık boş yere aramayı kes...."demişti.
Barlas ne yapacağını bilmeksizin onun yüzüne baka kalmıştı.
Evide aramış gelmediğini öğrenmiş, Hastanedeki doktorlardan da sadece bu gün kendi doktoruyla görüştüğünü , hastaneden çıkalıda epey bir zaman olmuştu.
Bu geçen saat diliminde ilk uğrayacağı yer olan şirketken burayada gelmemişti.
"Yok böyle olmayacak, ben çıkıp arayacağım onu."deyip, ayaklanmıştı ki, telefonuna gelen aramayla put kesildi yerinde.
Arayan onu araması için görevlendirdiği kişilerden biriydi.
Üzerinde yazan ismi hemen okuyup kulağına götürmüştü ki, "Söyle...!"diye emretdi karşısındakine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I ÁZAM.
Художественная прозаBoş olan bardağını bir kez daha doldurup, içmeden bekledi adam. Daha sonra ayağa kalkıp, cüzdanından içtiği rakının parasından fazlasını masanın üstüne atmıştı. Ceylin ona ne yaptığını anlamak istercesine bakıyordu. Bir adım atarak yanına gelip, ba...
