~B45~

22.1K 843 98
                                        

MERHABA AZAMCILAR.... BEN GELDİM...Sizi bekletmeden hemde... Bana bir Alkış.

Nasılsınız, umarım iyisinizdir.

Size cana dokunan bir bölümle geldim. Yorum Ve Votelerinizi Benimle Paylaşııııın..

Lütfen, iyi olun daim. Bunu size söylüyorum , çünkü hep iyi olmanızı istiyorum... Hiç bir şey için üzülmemenizi istiyorum....

Seviyorum sizi.....

İyi okumalar.

Bölüm şarkısı- Sena Şener- Sevmemeliyiz.



"İnsanoğlu Hayatta O Kadar Acı Çeker Ki, Canlılar Arasında Yalnız O , Gülmeyi İcat Etmek Zorunda Kalmıştır.

FRİEDRİCH NİETZSCHE.





N

otu ellerinin arasına alıp ,buruşturarak cebine koyduktan sonra keskin bakışlarını yanındaki adama çevirmişti. Hüseyinin soru dulu bakışlarını görmezden gelip, yüzünü yola dikti.

"Güvenliği arttırın, sokakların başınada adamlarınızı yerleştirin. Bir daha sakın gelen zarfları eve getirmeyin. Direk elimde olsun."deyip, kapıdan tekrar içeri girdi.

Yerinde bir kaç saniye duraklayıp, gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Artık tükenmiş gibi hissediyordu. Bitmiş gibi...

Daha sonra daha fazla şüphe çekmemek için masaya geri döndü.

Yerine yerleşip, kahvaltısına devam ederken hiç hazetmediği gözlerin üzerinde olduğundan haberdardı. Bunun rahatsızlığı vardı üzerinde.

Sinan masada geriye yaslanıp, bu 'muazzam' aile tablosunu izliyordu.

Bu tablonun altına kendi elleriyle döşediği dinamitleri patlatdığındada, bakalım bu kadar mükemmel ola bileceklermiydi?diye düşünmeden edemiyordu.

Bunun düşüncesiyle bir anda keyiflendi. Yüzüne yayılan sinsi gülümsemeyi Barlas fark ederek"Seni ne bu kadar keyiflendiriyor, inan çok merak ediyorum. "Dediğinde son lokmasınıda ağızına atıyordu.

Bu adamla aynı masada oturmak kanına dokunuyordu. Bakışlarındaki hainlik elle tutulur cinsteydi, ve kendisinden başka kimseyi düşünmeyen bencil kuzeninin aklından geçenler onu bile ürkütüyordu .

"Metak etme, yakında öğrenirsin....."diye cevaladı keyifle..Masada oturan her kese göz gezdirerek, Ceylinde durdu."Yakında hepiniz öğrenirsiniz...."

Bunları dedikten sonra daha fazla rahatsızlık vermeyeceği kanatiyle ayaklanmıştı.

''Ee, artık bana müsade...."

Başını masada oturan yengeciğine çevirip, "Sizede geçmiş olsun gelin ağam. Allah Bir daha başımıza böyle bir müsibet getirmesin, inşallah."dediğinde sonlara doğru kuzenine dönmüştü.

Hiç kimse onu kapıya kadar geçirmeye gönüllü olmadığı için, kendisi yolu bilerek konaktan çıkmıştı.

Konağın kapısının bir kaç metre ötesine park etdiğ arabasına tam binecekken, kolunda hissetdiği elle durmak zorunda kaldı.

Yalnış düşünmüştü.

Miran ailesinden bir kişi demek ki onu geçirmeye gelmişti. Daha çok ona geçirecekmiş gibiydi Barlas.

AŞK-I ÁZAM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin