AŞK-I ÁZAM.

~B31~

MER HA BA sevgili Azamcılarım. Nasılsınız, iyisinizdiri inşallah.

Ben de fena değilim ya da kötüyüm bilmiyorum. Canınızı sıkmayayım.

bu bölümü ilk yorum ve vote veren kişiye ithaf ediyorum yanihkybs71 Teşekkürlür tatlım. Ve bu oyun hala devam ediyor. İlk vote ve yorum yapan arkadaşımıza böllüm hediye.

Şimdi geçelim diğer bir konuya.

LÜTFEN BURAYI OKUYUN!

Bir çerkez olarak, yaptığım eksik ve yanlışları düzeltmekte bana geçte olsa yardım edenabhazzzz arkadaşımıza teşekkür ederim.

Çerkezlerde kına adeti yokmuş. Düğünlerde mahalli, sesen, gafe apsuva leperuj gibi oyunlar oynarlarmış. Ama bu oyunları kesinlikle evlenecek olan kız oynamazmış. Bu çok büyük ayıp kabul olunurmuş. Çerkez ismiyle haynape adlanan, başka milletden biriyle evlenilse bile en azından gelin oynamazmış. Kız tarafı kına yaktırmazmış. Düğün alanına onların başlangıç oyunu olan, wuig ile giriş yapılır ki, bu gelinin ve damdın oynadığı tek oyundur. Onu da bir birleri ile değil de hatiyago dedikleri kız erkek grupları ile oynanır. Verdiği bilgiler için çok teşekkür ederim

Arkadaşlar senaryo gereği böyke sahnelere ihtiyacım olduğu için, işler böyle ilerlemişti. Kusurum varsa affola.

Neys eçok konuştum, vote ve paragraf arası bol bi bölüm olsun lütfen.

Çünkü çok uzun oldu bu kadar beklediğinize değecek bence.

Beklediğim kahraman geldi bu arada.

Hadi iyi okumalar.

''Tamam Nino'm, bu kadar duygusallığa gerek yok da, yine geliriz biz seni ziyarete. Merak etme sen.''deyip, bu gün kaçıncı defa sarıldığı Nino'suna bi kez daha sarıldı Xezal.

Yaşlı kadın yemenini boynunda kalan kısımıyla, göz yaşlarını sildiğinde, genç kızın kınayan bakışları hala onun üzerindeydi.

Evet....Ayrılma vakti gelmişti.

Barut, genç kızın bavulunu arabanın arkasına koyduktan sonra, elinde olmayan tozları temizler gibi bir birine çırpmıştı. Gülümseyerek yanlarına geldiğinde, Ceylin son olarak ona da sarılmıştı.

Büyük kollarıyla onu sarınca, Barlas bakışlarını başka yöne çevirmişti. Şimdi kıskançlığın ne yeri ne de zamanıydı.

Hakanı kendilerinden önce gönderip, ikisi bi gün daha tatillerini uzatmışlardı. Barlas daha çok karıaıyla baş başa kalmanın yollarını aradığını pk dile getirmesede, Hakan sadece bir seferliğine-ki bir sederliğine olduğunun altını çizmişti- ona bu kyağı yapmıştı. Tabi onun bu sözlerinden sonra Barlas'tan ağıza alınmayacak küfürler işitmişti ama, umursazlığını korumayıda başarmıştı.

Son olarak Minik ufaklıklarıda öptükten sonra bi adım geri çekilib, kocasına izin vermişti. Barlas da bunu bekliyor olucak ki, yüzüne kibar bir gülümseme yerleştirip, Fadime hanımın eyilip elini öptü.

Fadime sultan damadın omuzuna elini vurup geri çekildi.

''Aferun damat....''dediğinde bastonunu havaya her zaman olduğu gibi kaldırıp, ucunu Ceylin'e tutarak devam etdi.''Ha bu kizi sakin uzmeyesun. Ha uzeysen, karşinda beni bulursun.''