Bölüm şarkısı:Fikri Karayel- Yol
SAUDADE.
ANLAMI:Çok sevdiğiniz, fakat kaybetdiğiniz bir şeye ve ya bir kişiye duyulan özlem.
'Çok'
Basit bir söz gibi duruyor....
Aslında garibide budur ya başımıza ne geliyorsa hep bu 'çok'lardan geliyordur...
Çok seviyoruz, çok güveniyoruz, çok aşığız... Hep çok, çok, çok....
En kötüsüde ne biliyor musunuz? Birine çok bağlanmak...
Hayatını onun varlığına birleştirmek.... Onunla nefes almak....
Peki....
Varlığınızı varlığına katdığınız o kişi bir gün hayatınızda hiç olmamış gibi çekip giderse ne olur?
Ben söyleyeyim..... Sizden geriye hiç bir zerreniz kalmaz. Belki hala kalbiniz ritmik olarak atmaya devam eder, oksijen alır verirsiniz. He gün binlerce kez gözlerinizi kırpıştırırsınız.... Yani kısaca yaşarsınız.... Ama sadece bu.... Sadece yaşarsınız.....
Mevlananın güzel bir lafı vardır....
Allah der'ki...
Kimi benden çok seversen, onu senden alırım....
Ve ekler....
Onsuz yaşayamam deme, seni onsuzda yaşatırım....
Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur.....
Sabır taşar...
Canından saydığın yar bile bir gün el olur....
Aklın şaşar...
Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dostun olur.
Böyle garip bir dünya...
Olmaz dediğin ne varsa olur....
Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın...
En garibide budur ya.....
Öldüm der durur, yine de yaşarsın....
Yılların verdiği yorgunluk gibisi varmıdır ki bu dünya da... Birikmişlerin acısı peki..?
Her nefes alışınızda sizi canınızdan bezdiren o düşünceler....
Derin bir nefes aldı tekrar.....
Saniyelik duraksamanın getirdiği, tüm bedenine yayılan yorgunluğu önemsememeye çalıştı. Tekrar derin bir nefesin ardından, bu sefer var gücüyle yumruğunu geçirmişti kum torpabasına. Ardı arkasına kesilmeyen yumruklarla, tavana sabitlendiği zincir sarsılıyordu.
Giydiği gri atletin sinesini tamamen saran terden ıslaklığa, boynundan aşağı süzülen ter damlaları eşlik ediyordu. Ensesine dökülen uzamış saçlarının ucundan dökülen damlalarda, epey yorgun olduğunu belirten nitelikteydi.
Sabahın daha yeni yeni sökmesine bakmayarak, saatlerdir spor odasından çıkmamıştı. Her zabah rutinini bu sabahda yerine getirmişti kısacası.
Çünkü kendine eziyet etmek, yıllardır bir numaralı vazgeçmez hobisine dönüşmüştü genç adamın.
Böyle yaşamayı öğrenmişti istemeyerek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I ÁZAM.
Fiksi UmumBoş olan bardağını bir kez daha doldurup, içmeden bekledi adam. Daha sonra ayağa kalkıp, cüzdanından içtiği rakının parasından fazlasını masanın üstüne atmıştı. Ceylin ona ne yaptığını anlamak istercesine bakıyordu. Bir adım atarak yanına gelip, ba...
